31 Mayıs 2014 Cumartesi

L'Ambiance Resort Bodrum Muğla / Bodrum / Gümbet

   Lambiance Resort Hotel Bodrum otelleri denilince ilk akla gelen bembeyaz binalara, binalardan sarkan sarmaşıklara ve masmavi deniz manzarasına sahip dört yıldızlı bir tesistir. Hem rahatınıza, keyfinize hem de bütçenize hitap edenLambiance Resort Hotel, Bodrum`un Gümbet mevkinde, havaalanına 35 km uzaklıkta, denize 400 metre mesafededir. 

 
    162 oda kapasitesiyle Bodrum otelleri arasında kaliteli standartlarıyla hizmet veren Lambiance Resort
Hotel, tarihi Myndos Kapısı`yla yan yanadır ve eşsiz tarihi güzelliklere tanıklık etmektedir. Konforunuz ve rahatınız için düzenlenmiş tüm odalarında balkon, banyo - duş, kasa, merkezi klima, minibar, müzik, saç kurutma makinesi, split klima, telefon ve televizyon bulunmaktadır.

        Bodrum merkeze sadece 2 km uzaklıkta olan Lambiance Resort Hotel, ulaşım sıkıntısı yaşamadan tüm beldeyi gezebileceğiniz merkezi bir konumdadır. Yemyeşil doğanın içinde, huzurlu ve keyifli bir tatil için ideal olan tesisin özel plajında deniz ve güneşin tadını çıkarabileceğiniz gibi, Türk hamamı ve havuzunda yılın yorgunluğundan ve stresinden arınacaksınız. Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte keyifli bir tatil için Lambiance Resort Hotel doğru seçim.



Konsept : Herşey Dahil

Sabah Kahvaltısı :07:00 :09:30 Arası Açık Büfe
Geç Kahvaltı : 09:30 -10:30 Arası Açık Büfe
Öğle Yemeği :12.00- 14:00 Arası Açık Büfe
5 çayı 16:30 - 17.30 Arası Açık Büfe( Kuru Pasta Ve kekle)
Akşam Yemeği 19:00 -21:30 Arası Açık Büfe

Herşey Dahil Konseptin de Yerli Alkollü Alkolsüz İçecekler Sabah Saat 10:00 Gece Saat 24:00 Arası Ücretsizdir
Tesis te Taze Sıkma Meyve Suları Extradır

Fiorita Beach Otel Muğla / Bodrum / Turgutreis

Bodrum'da, Turgutreis sahilinde kurulmuş olan Fiorita Beach Hotel'de özel plaj alanı ve açık yüzme havuzu mevcuttur. Otantik bir Bodrum evinin karakteristik özelliklerini yansıtan bu otel begonvillerle bezeli bir bahçeye sahiptir. Otelin tüm alanlarında ücretsiz Wi-Fi erişimi sağlanmaktadır.

Hotel Fiorita Beach'in odalarında uydu TV, klima ve balkon bulunmaktadır. Özel banyolarda duş, saç kurutma makinesi ve ücretsiz banyo malzemeleri vardır. Minibar gibi ek özellikler de sağlanmıştır.

Açık büfe restoranda tüm öğünler servis edilir. Serinletici içecekler ve hafif yemekler için plajda ve havuz kenarındaki barı veya atıştırmalık büfesini de deneyebilirsiniz. Kafeler, barlar ve restoranlarla dolu canlı bir bölgede yer alan bu tesiste dışarı çıkabilir ve bölgenin atmosferini keşfedebilirsiniz.

Bodrum şehir merkezi tesise 20 km uzaklıktadır. Bodrum Milas Havaalanı 53 km mesafededir ve ek ücret karşılığında havaalanı servisi ayarlanmaktadır.



Oda Kahvaltı:

Sabah Kahvaltısı :07:00 :09:30 Arası Açık Büfe

Tüm İçecekler Extradır

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Dantel plaj elbisesi modeli 2014


Dantel plaj elbisesi modeli 2014

Beach dress lace model 2014

Strandkleid Spitze Modell 2014

Türkiyede Tam etkili antibiyotik artık yok

Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Öztürk: "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" dedi.
Tam etkili antibiyotik artık yok

Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi  ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, mikroorganizmaların hastalık yapmaya devam ettiğini ancak tedavi edecek tam etkili antibiyotiğin artık kalmadığını söyledi.

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından düzenlenen 5. Türkiye EKMUD Kongresi'ne katılan Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin hem tıp hem de veterinerlik ve özellikle çiftliklerde tavuklar için büyüme faktörü olarak yaygın şekilde kullanıldığını belirtti.

Bu durumun antibiyotiklere karşı hem toplumdan hem de hastaneden kazanılan enfeksiyonlarda çok ciddi direnç artışına neden olduğunu dile getiren Öztürk, "Antibiyotik ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok direnç gelişiyor, antibiyotiğin etkisi azalıyor" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün üye ülkelerdeki antibiyotik kullanımı ve direncine ilişkin verilere dayanarak "Küresel Direnç Felaketi" adıyla bir rapor hazırladığını anlatan Öztürk, antibiyotiklerin etkisini giderek kaybettiğini ve hatta antibiyotiklere karşı oluşan direnç nedeniyle ilaç firmalarının bu konuda Ar-Ge çalışmalarını azalttığını kaydetti.

Artık antibiyotik çağı sonrası bir dönemin başladığına işaret eden Prof. Dr. Öztürk, "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Mikroorganizmalar hastalık yapmaya devam ediyor ama elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" diye konuştu.

Artık antibiyotik bazı hastalıkları tedavi etmiyor

Prof. Dr. Recep Öztürk, antibiyotiklere karşı direnç oluşmasında en önemli etkenin gereksiz yere kullanım olduğuna dikkati çekti. Antibiyotiklere ihtiyaç duyulmayan hastalıklarda da antibiyotik tedavisinin uygulandığını dile getiren Öztürk, çocuklarda boğaz iltihabının yüzde 35'i, erişkinlerde ise yüzde 15'inin antibiyotik tedavisine gereksinim duyduğunu ifade etti.

Zaman zaman hekim antibiyotik yazmasa bile hastanın baskıcı bir tavır üstlendiğini ifade eden Öztürk, antibiyotiklere karşı hem hekimin hem de hastaların bilinçli yaklaşması gerektiğini belirtti.

Öztürk, antibiyotiklerin etkisini yitirmesi nedeniyle bazı hastalıkların tedavi edilemez konuma geldiğini kaydetti. Daha fazla harcama yaparak antibiyotikleri birleştirmek zorunda kaldıklarını ve bu durumun da hastalara zarar verdiğini öne süren Öztürk, gereksiz antibiyotik kullanımını engellemek için toplumun bilinçlendirilmesi ve eczanelerde reçetesiz antibiyotik satışının yapılmaması gerektiğini vurguladı.

18'ine girdiği gün ahlaksız teklif almış.





16'lık gelin olarak ünlenen Courtney Stodden, 18 yaşına girer girmez öyle teklifler almış ki duysanız dudağınız uçuklar diyor!

Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor

Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor!

Seks yapmadığınız en uzun süre nedir? Çoğu annenin verdiği cevap sizi şoke edebilir!

Family Circle adlı dergi, annelere yaşamları ile ilgili sorular sordu. Ne sıklıkta alkol kullandıkları, hamilelik döneminde aldıkları kiloları nasıl verdikleri ve hatta ne sıklıkta seks yaptıkları… Ya da yapmadıkları! Ve alınan dönüşler oldukça şaşırtıcı.


Araştırmaya göre,

- Herhangi bir yaştaki annelerin yüzde 32’si en azından birkaç sene seks yapmadan yaşıyor.
- Yüzde 36’sı birkaç ayı sekssiz geçiriyor.
- Yüzde 27’si birkaç haftayı sekssiz geçiriyor.
- Ve sadece yüzde 5’i sadece birkaç gün sekssiz yaşıyor.
 
Evde çocuk varken, yaşı ne olursa olsun, cinsel hayatı aynı ateşle sürdürmenin zor olduğu kabul edilebilir olsa da eş ile sağlıklı bir ilişki ve evliliği sürdürebilmek için de gerekli olduğu bir gerçek.

Siz de sekssiz bir evlilik mi yaşıyorsunuz?
Newsweek’e göre, çiftlerin yüzde 15-20’si evliliklerini seks olmadan sürdürüyor. Sekssiz evlilik ise yılda 10 defadan az cinsellik yaşamak olarak tarif ediliyor.

Açıkçası kişiler, seneler geçtikçe ilk evlendikleri zaman birlikte oldukları kişilerden ve yaşadıkları ilişkiden uzaklaşırlar. Günümüzde çiftler hem iş hayatında hem ev işlerinde aktifler. Bu eşitlikçi tutum, çiftlerin cinsel hayatı üzerinde maalesef negatif etkide bulunuyor. Halbuki koca, ne kadar çok maskülen iş yüklenirse, karısının seksüel açıdan o kadar fazla tatmin olduğu rapor ediliyor.

Peki ya boşanma riski en az olan çiftler hangileri? Yapılan bir araştırmaya göre erkek ev işlerinin yüzde 40’ını yapıyor ya da kadın ev bütçesine yüzde 40 katkıda bulunuyorsa, boşanma riski oldukça düşüyor.

Gerdekte yapılan ilk gece hataları?

İşte çok sık yapılan İlk gece hataları…
Evlendiniz, ilk gecenin ardından söylenmeyen gerçekler…

Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor.
Daha iyi bir orgazm için beslenme şarttır.

Partnerinizle ilk gece beraber olacaksınız ve hata yapmaktan korkuyorsunuz. Bilindiği üzere seks, ilişkiye yakınlık ve bağlılık getirir. Yani ilişkiniz için önemli bir dönüm noktasıdır. Seks sırasında yapılan hatalar çok sıkıntı vermediği sürece dile getirilmez fakat iki tarafında rahatsız oldukları anlar vardır…

Kadınların hataları…
Seksiliği abartmak!
Onu şaşırtmak ve baştan çıkarmak istediğinizi biliyoruz. Fakat hayallerinizdeki kadın imajı gerçeğe pek uymayabilir. Bu nedenle seksiliğinizi abartıp, kötü bir görüntü ortaya çıkmasının önüne geçin. Aksesuar kullanmanızda sorun yok fakat çok fazla aksesuar ve takı kullanmamaya özen gösterin.

Belli edin…
İlişki sırasında sevdiğiniz pozisyonlarda sessiz kalmayın. Arzularınızı ve hoşunuza giden şeyleri belirtin ki ilk gece ikiniz için de mutlu geçsin. Ayrıca yatakta bunu zorla yapıyormuş gibi hissiz de yatmayın. Bu işten zevk alıyorsanız bunu gösterin.

Ertesi gün utancı…
Artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsınız. İlişkiden sonra hele ki bunu hayatınızı birlikte geçirceğiniz adamla yaptıktan sonra utanılacak hiçbirşey yok. Sabah kalktığınızda karşınızdaki bir yabancıymış gibi davranmayın. Evet, tuhaf bir sabaha uyanıyorsunuz ama elinizden geldiğince utancınızı kendinize saklayın. Utanmak ve kaçmak yerine, ona sarılın ve öpün. Hatta, önceki gece ile ilgili şakalar bile yapabilirsiniz.

Erkeklerin hataları…
Erkek olduğunuzu unutmayın!
Kadınlara sorduğunuzda yatakta kimin kontrole sahip olmasını istersiniz deseler %99’u erkeklerin diyecektir. İlk gece onu cesaretlendirin ve yönlendirin. Çünkü kadınlar bu konuda daha utangaç oluyorlar. Onlara kabuklarından çıkmaları için yardımcı olun.

Önsevişmeye önem verin!
İlk kez birlikte olmadan önce kadınlar, korktukları için direk cinsel ilişki ile başlamak onların gözünü korkutabilir. Bunun için seks öncesinde tüm centilmenliğinizle onu sekse hazırlayın. Ön sevişme erkeklerin çok haz etmediği bir şey olsa da kadınları sekse hazırlamak için en etkili yöntemdir.

Ona kulak verin!
Kontrol sizde diye olayı abartmanızın da anlamı yok. Herşeyi biliyormuş edasıyla tüm ilişkiyi domine etmeyin. Onu iyi takip edin, hislerine ve isteklerine kulak verin. Çünkü hayatınızın bundan sonraki döneminde mutlu bir cinsel hayat için ilk gecenin çok önemli olduğunu ve mutlu son ile biterse iki tarafında isteksizliğinin oluşmamasını sağlarsınız. “İşini bitirdi arkasını döndü yattı” dedirtmemek ve partnerinizin seks konusunda sizinle her şeyi deneyebilmesi ve onu yüreklendirebilmek için kişisel arzularınızdan çok onu da dikkate alın.

İki tarafın hatası…
Fantaziler biraz bekleyebilir…
İlk gece demek kusursuz ve unutulmayacak bir gece geçirmek değildir. İlk gece birbirinizi tanımak, nelerden hoşlandığınızı bulmak kısaca bir labirentte yol bulmak gibidir. Dikkatli ve anlayışlı olunması gerekir. İlk gece için büyük beklenti ile  yatağa girmeyin. İki tarafta hayallerindeki sahnelerin gerçekleşmemesi ile hayal kırıklığına uğramamalıdır. Bu nedenle ilk gece için inanılmaz vu uçsuz bucaksız fanteziler hayal etmeyin. Sadece birbirinizi tanımak için geçireceğiniz bir deneme sürüşü gibi düşünün…

Yaşlı çiftin orman fantazisi az kalsın öldürüyordu.

Yaşlı çiftin orman fantazisi kötü bitti

ABD'nin Batı Norwood bölgesinde bulunan ormanda fantazi yapmak isteyen yaşlı çift, 19 yaşındaki gence yakalandı.

Her ikisi de evli olan 64 yaşındaki bir adamla 44 yaşındaki bir kadın internet üzerinden yayın yapan bir fetiş sitesi aracılığıyla tanıştı.

Tanıştıktan sonra ömrünün son döneminde değişik bir seks yapmak isteyen adam kadına, ormanda ilişkiye girmeyi teklif etti. Kadında kabul edince ikili önce bir seks-shop, deri maske, deri kırbaç, deri kemer ve deriden yapılma fantazi araçları satın aldı.

Ana yoldan ayrılıp bir tali yoldan ormana giren Wayne ve Deborah ikilisi önce hazırlık yaptıktan sonra ağaçların altında ilişkiye girdi.

Bu sırada spor yürüyüşüne çıkan 19 yaşındaki bir genç, ağaçların altından inilti sesleri duyunca oraya yöneldi. Bir ağacın altında çıplak bir adamı yüzüne geçirdiği deri maske ile kadının üzerinde gören genç, neye uğradığını şaşırdı.

Orta yaşlı kadının bir sapık tarafından tecavüze uğradığını düşünen genç, eline geçirdiği sopa ile adamın kafasına vurdu. Başına aldığı sopa derbesiyle adam bayıldı.

Kadının durumu anlatmasıyla birlikte adam hastanelik oldu ancak olay polise intikal ettiği için iki yaşlının çapkınlığından eşleri haberdar oldu.

Kate Upton tüm erkeklerin seks fantazisi değilim!

Dünyanın en seksi kadınları arasında gösterilen Kate Upton Vogue dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu..



Kate Upton, Vogue dergisinin kasım sayısı için verdiği röportajda “erkeklerin hayallerini süslemek” gibi bir derdinin olmadığını söyledi:
“Hiçbir zaman ‘tüm erkeklerin fantezisi olmalıyım’ demedim. Hâlâ normal bir kızım. Bu yüzden insanlar yanıma gelip ‘Vücudunla barışıksın ve mutlusun’ deyince mutlu oluyorum.”


Dolar yine yükselişe geçti

Dolar son bir haftanın en yüksek seviyesini gördü serbest piyasada dolar 2.11'e kadar yükseldi.

Dün güne 2.09'un altında başlayan dolar 2.1072'ye kadar yükselerek, bir haftanın en yüksek seviyesini test etti. Dün günü 2.10'un hemen üzerinde tamamlayan dolar bu sabah serbest piyasada 2,1010 liradan güne başladı. Açılışın ardından 2,1120 liraya kadar yükselen dolar sonra 2,1109'dan alıcı buluyor.

Kapalıçarşı'da euro ise 2,8630 lira oldu

Nuran yüzünden ardamar'ım çatladı!

'O Hayat Benim' isimli dizide canlandırdığı 'Nuran' karakteriyle adından söz ettiren Yeşim Ceren Bozoğlu, oyunculuk kariyerinde kendini en şanslı hissettiği dönemlerden birini yaşadığını belirtti.

NURAN TAŞİKARDİ MAKİNESİ

Sahibi olduğu Atölye 1314 ile 'O Hayat Benim' seti arasında mekik dokuyan başarılı oyuncu, Nuran karakterinin kendisi için çok özel olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

'Nuran'ın bir parçası annem, bir parçası çocukluğumda bana bakan gecekonduda yaşayan Songül Abla, bir parçası da sokakta içime işleyen gecekondu kadınlarımız. Nuran bir oyuncuya kırk yılda bir çarpacak bir meteor gibi.

Türk kadını Nuran'dan nefret ediyor ama bir yandan da ona tapıyor çünkü Nuran tipik bir Türk annesi. Çocuğu için her şeyi göze alan ve kendini gözü kapalı ateşe atan bir kadın.

Her zaman beni konfor alanımdan çıkartacak ve hücrelerime kadar zorlayacak rolleri arıyorum. Bu olduğunda da ölümüne korkuyor ve bir o kadar mutlu oluyorum. Nuran sağ olsun taşikardi makinesi!

Nuran karakteri için sıfır makyajla kamera karşısına geçen Yeşim Ceren Bozoğlu, 'Aktör olarak bir risk alıyorum, sıfır makyaj, elimde gerçek kınalar ve kostüm.

Bu beni hem müthiş özgürleştiriyor, hem de çok korkutuyor. Nuran kanımla canımı akıtarak, gözyaşları içinde yaşadığım bir kadın.

Nuran yüzünden ağlamaktan gözaltımda damar çatladı. Beni çok yoruyor ama şükürler olsun ki seyircilerimizin takdiri ve sevgisi iyi ki Nuran olmaya cesaret etmişim duygusunu yaşatıyor? dedi.

Derya Şensoy kendine Kenyada safari aşkı buldu.

Genç oyuncu Derya Şensoy'un gerçek aşkının Seçkin Özdemir olduğu iddia edildi...

Annesi Derya Baykal ve babası Ferhan Şensoy'un izinden giderek oyuncu olan Derya Şensoy, 'Doksanlar' dizisinde rol alarak şöhreti yakaladı. 24 yaşındaki Şensoy; eğlence hayatında da sıkça boy gösterince ismi her hafta başka isimlerle anılır oldu.

Çağatay Ulusoy, Berkay ve son olarak da Halil Sezai ile adı aşk haberlerine karışan Derya Şensoy'un gerçek sevgilisi Seçkin Özdemir olduğu iddia edildi.

Geçtiğimiz günlerde Kenya'ya giden Derya Şensoy, burada safari yaparken çekilen fotoğraflarını kendisine ait instagram profilinden paylaştı.

YAKIŞIKLI OYUNCUNUN FANLARI BU İLİŞKİYİ ONAYLAMADI...

Derya Şensoy'la aynı gün ve saatlerde Kenya'da olan isim ise kendisi gibi oyuncu olan Seçkin Özdemir'di.

Derya Şensoy ile Seçkin Özdemir'in Kenya'da yaptıkları aşk safarisi; ikilinin hayranları tarafından da fark edildi.

Derya Şensoy'un sevenleri Seçkin Özdemir'le beraberliğine onay verirken; yakışıklı oyuncunun fanları Şensoy'u instagram'dan yerden yere vurdu.


Soyunan soyunana bu da Alman bombası.

Noelle Mandolini... ALMANLARIN ESMER BOMBASI!...

Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan Düsseldorf'lu model çıplak pozlarıyla parladı....

Almanya'nın esmer bombası Noelle Mondolini...

Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan seksi manken dikkatleri üzerine çekti...

1991 doğumlu 1.71 boyundaki Alman modelin ölçüleri 94-63-93




Seyyal Taner güldür güldür.

Show TV'nin her hafta sürprizlerle ekrana gelen eğlence programı Güldür Güldür Show'a bu hafta; Ebru Şallı, Kuşum Aydın ve Seyyal Taner konuk oluyor!

Okulun en yaramaz öğrencisi Bilal disiplin kuruluna çıkıyor... 

Bilal disiplin cezası almaktan kurtulabilecek mi? Bilal'i okuldan atmaya kararlı olan müdür Şevket amacına ulaşabilecek mi? Ebru Şallı'nın sahnede ne işi var? 

Köy düğününde oğullarına kız bakan Fikri ve Mehtap istedikleri kızı bulabilecek mi? 

Halaydaki kızların tek tek ortadan kaybolması ile Burcu Ağa'nın bir ilişkisi var mı? Seyyal Taner ile konunun ne alakası var? 

Sabah Sabah Cinayet'te Yeter Canlı dertlere derman olmaya geliyor? Yeter Canlı, kocası evden kaçan Burcu'nun derdine derman olabilecek mi? İbrahim neden evi terk etti? İbrahim'in iş ortağı Kuşum Aydın elinde silahla stüdyoyu basarsa neler olur? 
ldür.
Bir şirkette çaycı olan çalışan Şevket ortalığı birbirine düşürecek? Şevket'in verdiği bilgilerle birbirine düşen Nezaket, Mehtap ve İsmail'in arası düzelecek mi? Genel Müdür Yeter çalışanlar birbirine girince ortalığı nasıl sakinleştirecek? 

Hepsi ve bolca kahkaha bu hafta Güldür Güldür Show'da!

GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW, 29 Mayıs Perşembe akşamı saat 20.00?de yeni bölümü ile Show TV'de!

Teknede dudak dıdağa aşk fantazisi.

Bodrum'un en çok konuşulan çiftlerinden 'bay ve bayan vücut' Tuğba Ekinci ile sevgilisi Mesut Aksu'nun Bodrum tatilleri devam ediyor.

Önceki gün Cennet Koyu'nda tekne sefası yapan ikili, görenleri şaşırttı. İlk olarak denize girerek ferahlayan çift, daha sonra teknelerinin her bir yerinde samimi görüntüler sergilediler.

Sevgilisinin mayosunun ipini çözerek bol bol güneş kremi sürerek masaj yapan Mesut Aksu, daha sonra mükafat olarak öpücüğe boğuldu. Uzun uzun sevgilisini öpen Tuğba Ekinci, seksi görüntüler sergilemekten de geri kalmadı.




Sütun bacaklı rahibeler.

Konuşan fotolarda ki algılar bazen yanıltıcı olabilir.

Komşu Oteldeki 6 metrelik tesettür duvarı müşterileri kaçırdı.

'Tesettür duvarı' iki oteli birbirine düşürdü'

Muğla'da muhafazakar müşterilerine hizmet verecek olan bir otel, yanındaki otelle arasına 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırınca otel sahipleri birbirine düştüler.

Muğla'nın Marmaris İlçesi Turunç Mahallesi'nde denize sıfır konumda bulunan ve muhafazakar müşterilere hizmet verecek bir otelin sahipleri havuza giren müşterilerini diğer otelde kalanların görmesini engellemek için araya 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırarak üzerini brandayla kapattı. Diğer otelin sahibi Bozkurt Uslu, komşu otelin uyarılara aldırmaması üzerine belediyeyi arayarak aradaki brandayı söktürdü.

Kocaeli'de Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanlığı yapan ve geçen dönem CHP'den Büyükşehir

Belediye Başkan aday adayı olan Bozkurt Uslu'nun başı komşu otelle derde girdi. Marmaris'e 20 kilometre uzaklıktaki Turunç'ta 30 yıldan bu yana Barbaros Beach Hotel'i işleten Bozkurt Uslu her şeyin 4 ay önce başladığını belirterek şöyle dedi:

"Yanımızdaki otel 3-4 ay önce el değiştirdi. Önceki sahipleriyle iyi ilişkiler içindeydik, iyi komşuyduk. Otellerimiz arasında 3 metrelik mesafe var. İki otel arasına yüksekliği 6 metreyi geçen bir demir konstrüksiyon yaptırmaları otelimizin orman manzarasını kapattı. Nedenini sorduğumuzda müşterilerinin dışarıdan gözükmemesi gerektiğini söylediler. Turunç halkı şaşkın. Kendilerini insanlık namına defalarca uyardık. Bir netice alamayınca belediyeden yardım istedik ve brandayı 10 gün sonra kaldırabildik."


REZERVASYON İPTALLERİ BAŞLAMIŞTI

Bozkurt Uslu, otelde kalan müşterilerinin şikayetlerinin İngiltere'ye kadar ulaştığını da belirterek, şunları anlattı:

"Müşterilerimiz bu durumu önce bana, sonra Marmaris'teki acenteye hatta İngiltere'ye şikayet etti. Bir sonraki sözleşmelerim iptal olmak üzereydi. Bizim plajımızda da insanlar birbirine saygılı olarak ister, mayo ister, haşema ile denize girerler. Benim hiçbir müşterim o otelin havuzundakilere bakmaz. Bu çok üzücü bir durum. Yapılan insanlığa, komşuluğa ve ekmeğe saygılı değil. Araya ağaç dikip büyümesini beklemekten bile söz ettiler. Kendi alanları içlerinde kalmak şartıyla bize zarar vermeden başka yöntemler kullanabilirlerdi."

Henüz ismi belirlenmeyen fakat tesettür oteller listesinde yer alan yeni otelin yetkilileri DHA muhabirinin görüşme istemini kabul etmedi, "Açıklama yapma hakkımızı kullanmıyoruz" diye yanıt verdi. Otel ve çevresinde de çekim yapılmasına da izin verilmedi.

2014 de sağlık'ta büyük zamlar geldi.

TÜİK verilerine dayanarak yapılan araştırmaya göre, 17 sağlık madde fiyatının tamamında artış yaşandı. Sağlık madde fiyatlarında en dikkat çeken artışlar yüzde 6,71 artışla sezaryen ücretlerinde oldu.


Artık Parası olmayana sağlık hizmeti de yok

2014 yılı Ocak ayında 989,37 TL olan sezaryen doğum ücretleri 2014 yılı Nisan ayında 1055,78 TL'ye çıktı. Yüzde 5,86 artışla ameliyat ücreti oransal değerlendirmede ikinci en fazla artan sağlık madde fiyatı oldu. Diş dolgu ücreti 2014 yılı Ocak ayında 86,58 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 90,66 TL'ye yükselerek yüzde 4,71 arttı. Diş çekme ücreti 2014 yılı Ocak ayında 55,20 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 58,13 TL'ye yükselerek yüzde 5,30 arttı.

 Normal doğum ücreti 2014 yılı Ocak ayında 809,37 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 851,55 TL'ye yükselerek yüzde 5,21 arttı. Hastane yatak ücreti 2014 yılı Ocak 118,10 TL iken 2014 Nisan ayında 119,78 TL'ye yükselerek yüzde 1,42 arttı. İlaç ücretleri 2014 Ocak ayında 9,88 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 9,92 TL'ye yükselerek yüzde 0,46 arttı.

"MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR 4 AYDA YOK OLMA NOKTASINA GELDİ"

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmaya ilişkin ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, maaşlara yapılan zamların 4 ayda yok olma noktasına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Her şey zamlanıyor; fakat enflasyon farkını istemeyen Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle memurun maaşı eriyip gidiyor. Önümüzdeki aylarda da memur maaşları enflasyona yenik düşecek. Ekonomi çevrelerinin yıllık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşacağı sözlerini de değerlendirdiğimizde memurların zammı enflasyon karşısında buharlaşacak."

Liman işçileri açlık grevinde.

Liman işçileri açlık grevi başlattı
Kocaeli’de bulunan Derince Limanı’nın özelleştirilmesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası üyesi 24 yıllık liman işçisi Ali Erdoğan açlık grevine başladı.

Kocaeli’de bulunan ve TCDD’ye ait olan Derince Limanı'nın 39 yıl süreyle özelleştirilmesi sürecinde teklif verme süresi yarın (Çarşamba) sona erecek. Geçtiğimiz hafta özelleştirme ihalesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası’na bağlı liman işçileri çadır kurarak direnişe başlamıştı. Limanda 24 yıldan beri çalışan Ali Erdoğan ise bugün açlık grevine başladı. İlerleyen günlerde diğer işçilerinde açlık grevine katılması bekleniyor.

ÖZELLEŞTİRİLMESİN DİYE

Greve çıkan işçiye sendika yöneticileri de destek verdi. Derince Limanı önünde açlık grevine çıkan Ali Erdoğan yaptığı açıklamada, “Bizim burada olmamızın amaçları belli.  Özelleşmesin diye birilerine peşkeş çekilmesin diye. Sadece liman satılmıyor. Deniz de satılıyor. Büyük bir kısım dolgu oluyor. Özelleştirmeye karşıyız. Daha önce de aklıma gelmişti, ama o cesareti bulamamıştım kendimde. Muhakkak birileri bir şeyler yapmalı. Bir hafta boyunca açlık grevinde olacağım. Benden sonra da açlık grevine çıkan arkadaşlarım olacaktır” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: "Bi git be adam"

Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Senin defolup gitmen lazım” dedi.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A "SENİN DEFOLUP GİTMEN LAZIM"

Partisinin grup toplantısında konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu Erdoğan için “3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

 CHP lideri Kılıçdaroğlu “Toplumu bölüyor, renklere tahammül edemiyor. Senin defolup gitmen lazım” ifadelerini kullandı. Okmeydanı’nda yaşananlara da değinen Kemal Kılıçdaroğlu “Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunları çıkarsınlar. Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım” dedi.

​Huzur istiyoruz ama huzurlum bir Türkiye yok. Bu kötü günler arasında bize bir armağan hediye edildi. Nuri Bilge Ceylan Cannes’da Altın Palmiye aldı. Onunla gurur duyuyoruz. Onun filmlerinin her karesi bir sanat eseri gibidir. İzlerken duygulanırsınız. Fazla konuşma yoktur ama kendinizi filmin içinde hissedersiniz. O bir sinema bilgesidir. Tekrar yürekten kutluyorum bize armağan ettiği ödül için.

Taşeron işçiliğin kaldırılmasını isteyen tek parti CHP’dir. Taşeron işçilik döneminin bitmesi lazım. Defalarca bütün mitinglerde bunu dile getirdim. TBMM binası dahil bütün kamu kurumlarında taşeron işçi çalıştırılıyor. Sendikalara sesleniyorum. Taşeronluğa karşıysanız adresiniz CHP’dir. Taşeronluğu Türkiye’ye bela eden bu düzeni savunacak mısınız savunmayacak mısınız? Soma eylem yapan bütün işçi kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Sizin emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin. Her zaman sizin yanınızda olacağız.

İKİ MİLYON TAŞERON İŞÇİYE SESLENİYORUM

Ama hala gidip de sizin emeğinizi sömüren, örgütlenmenize engel olan bir siyasal partiye destek verirseniz başınıza daha çok şey gelecek. Hep beraber ağlayacağız ama ağlamak çözüm değil. Çözümü beraber üreteceğiz. AB’de, ABD’de, Japonya’da hangi haklar varsa Türkiye’de de o haklar olsun diyoruz biz. 2 milyon taşeron işçiye tekrar sesleniyorum. Kimse kusura bakmasın. Sizin yeriniz, sizin ocağınız CHP’dir. Siz halktan birisiniz. Sizin haklarınızı arıyoruz. Ne arıyorsunuz sağda solda. Umut mu bekliyorsunuz. Onlardan size umut yok. onların kendisi köşeyi dönmeyi istiyor.

Ölen kardeşlerinizin mücadelesini yapmak zorundasınız. Onlar da işçiydi siz de işçisiniz. Onlar da çalışıyorsunuz siz de çalışıyorsunuz ama emeğinizi sömürtmeden. Yeriniz artık bellidir. Geleceksizin. eliniz mahkum. Ya sömürülmeye katlanacaksınız ya da ben de emeğimin hakkını almak istiyorum diyeceksiniz.
Türkiye riskli bir sürecin içine girdi. Gerginlik yaşanıyor ülkede. Kullanılan dil gerginliği besliyor. Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur ama biz tekerlek kırılmadan önce yol gösteriyoruz. Siyasetçinin sorumluluğu aydınlardan biraz daha fazladır. Çünkü temsil yetkimiz var. Halktan oy almışız. Kendisi sorun olan iktidara karşı çözüm üretmeliyiz.

“ÜÇ GÜN SUSSA ÜLKEDE HUZUR OLUR”

Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor. Biz muhalefete görevimizi yapıyoruz. Hükümet ülkeyi akılla yönetmeli öfkeyle değil. Kendisiyle kavga eden bir siyasal anlayış olabilir mi?

“GERGİNLİK OLMASIN DİYE BAZI HATALARI GÖRMÜYORUZ”

Toplumda kutuplaşma gerginlik omasın diye çok hassas davranıyoruz. Bazı hataları toplumda fazla kutuplaşma olmasın diye görmüyoruz. Soma olaylarında Gezi olaylarında toplumda kutuplaşma olmasın diye çok hassas davrandık.
Biber gazını copları bizim milletvekillerimiz yedi. Neden? Vatandaşın çocuğu dövülmesin biber gazı yemesin diye. Yanlış mı yapıyoruz biz acaba.

Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunlar bunları çıkarsınlar. Biz bunlara karşıyız. Her zaman söyledim yine söylüyorum. O kişiler acaba kim? Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Şimdi toplumda bu kutuplaşmayı yaratanlar kimler. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım.
Ben 68 kuşağındanım. Hep ülkemin bağımsızlığını savundum, huzuru savundum. 1960 ihtilali sonrası üç siyasetçiyi darağacına gönderdik. o dönem belki birileri alkışladı ama bugün siyasetçilerin idam edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu hepimiz görüyoruz.

Daha sonra üç gencimizi idame gönderdik. Neden? İntikam hırsıyla.
Biz yaşananlardan ders çıkarmak zorundayız. Uygar dünya yaşadığı acıları bir toplumsal kazanıma dönüştürdü.
Biz tarihten ders almadık. O acıları toplumsal kazanıma dönüştüremedik. birileri geldi bizi geçti biz toplumu ayrıştırarak yeni fay hatları yaratarak toplumu bölüyoruz.
Bugün cumhuriyet tarihinin en büyük kırılmasıyla karşı karşıyayız. Toplum ayrışmış durumda. Ayrıştıran bölen halkı kullanan halkı kendisine köle haline getiren siyasetçiler.

Eğer siz karşınızdaki insanı insan yerine koyup onun derdini acısını bilirseniz, acısını paylaşabilirseniz toplumsal kazanım yakalarsanız. Ama onu ötekileştirirseniz yakalayamazsanız. Siz düşünebiliyor musunuz empati kuramayan bir siyasetçi? Onu oy makinesi olarak gören bir siyasetçi. Onun sorunlarına çözüm üreten değil. Türkiye onları aşmak zorundadır.. Yeni bir Türkiye’yi yaratacağız. Farklılıklarımız var mı elbette var. Ama onları zenginlik olarak göreceğiz. Eğer siz birisini ötekileştirirseniz, yaptığınız tüm haksızlıkları meşrulaştırmış olursunuz.
İnanç açısından, mezhep açısından ötekileştirir ve ondan sonra söyleyeceklerine meşruluk kazandırmaya çalışır. Bakın tarihe. Biz bunlardan ders çıkardık mı? Hayır ders çıkarmadık. Her seferinde başa dönüyoruz. Biz kalkınamıyoruz, büyüyemiyoruz.

Kendi iç sorunlarıyla sürekli kavga eden bir siyaset anlayışını bir tarafa bırakmak zorundayız. Bizde güzel bir laf var “Susma sustukça sıra sana gelecek” işçilerimizin söylediği.
Sadece sizin sorunlarınızı değil Türkiye’deki bütün işçilerin sorunlarını çözmeye talibiz. Emeklinin sorunu, çiftçinin sorunu, işçinin sorunu, ev hanımlarının sorunu hepsini çözmeye kararlıyız.
Ama bu slogan ne zaman atılıyor? Sıra onlara geldiği zaman atılıyor. Oysa bizim inancımızda haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır deniyor. Haksızlıklara karşı susmayacaksın.

“BU SENDİKA DÜZENİNİ, SENDİKA AĞALIĞINI YIKACAĞIZ”

Ben isterdim ki TEKEL işçileri Kızılay’da dövüldüğü zaman Türkiye’nin bütün işçileri Ankara’da olsun. ben isterdim ki Soma’da 301 işçi hayatını kaybederken bütün sendikalar orada olsun. Ama bunlar olmuyor. İşçi kardeşim size sözüm var, bu sendika düzenini, sendika ağalığını yıkacağız ve onlardan da hesap soracağız.
Ayrışmadan söz ettik, kamplaşmadan söz ettik. Siz kamplaştırırsanız renkleri yok edersiniz. Bir siyah kalır bir beyaz kalır. Oysa güneş bile yedi renkli. Neden politikacı sert bir dil kullanıyor? Neden umut vaat etmiyoruz. Neden hep kavga ediyoruz. Neden ağzını açtığı zaman tepeden tırnağa hakaretlerle bu insanı maruz kalıyor. Bakın 301 işçi hayatını kaybetti. Ben de Soma’ya gittim. Bir kadıncağız bize sitemini yaptı. Yanımdakine de bu kadıncağız haklı dedim.

“ÖRNEK VERDİĞİ TARİHTE DAHA AMPUL İCAT EDİLMEMİŞTİ”

Sonra bir de bu ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan zatta gitti. Evet gitmesi gerekir. Gayet güzel, bakın 301 kişi hayatını kaybetmiş. Yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk yetim kalmış. Eşler yok, evlatlar yok. Büyük acı yaşanıyor. Bu gidiyor, sanki miting meydanı gibi kürsüyü koyuyor, başlıyor konuşmaya. Doğal bir ölüm kabul ediyor. Madenciliğin fıtratında doğasında böyle ölümler var diyor ve 1870’in 60’ın İngiltere’sinden örnek veriyor. 1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş. Sen nasıl bu örneği verirsin. Bundan sonra Soma ayağa kalıyor. Herkes itiraz ediyor, yuh çekiyor. Efelenerek vatandaşın üzerine yürüyor. Yuh çekersen tokadı yersin diyor.

“SENİ TOKATLAYAN ADAMIN HALA ARKASINDAYSAN ORAYA BEN ÜÇ NOKTA KOYUYORUM”

“Yahudi dölü” diye ona hakaret ediyor. Sonra 4 bin polisle gidiyor ve de markete sığınmak zorunda kalıyor. Sonra marketteki bir vatandaşı da tokatlıyor. İlk kez bizim tarihimizde, bir ülkenin başbakanı kendi vatandaşını tokatlıyor. Bu ülkenin insanlarının 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Seni tokatlayan adamın hala arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum. Kimse kusura bakmasın.
Böyle bir şey olabilir mi? Bu şu demek, gidiyorsunuz cenaze evine başsağlığı dilemeye. Cenaze sahibine hakaret ediyorsunuz, bir de dövüyorsunuz. Biz oraya acıları paylaşmak için gittik. Onlar itiraz eder elbette eder. Düne kadar kim dinledi onları? Adam yerine bile koymadılar. Gideceksiniz çalışacaksınız dediler.

Çatı adayı Erdoğan'ı üzecek.

"ÇATI ADAY" ERDOĞAN'A İLK MAĞLUBİYETİNİ TATTIRACAK

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' konusuyla ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerine tepki gösterdi.'

Hamzaçebi, "O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hamzaçebi, 'Çatı aday' konusunu değerlendirdi. Hamzaçebi, "Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var; Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır" dedi.

Hamzaçebi, "Cumhurbaşkanı bütün toplumun birliğini temsil eden bir kişidir, bir partinin adayı değildir" diyerek, şöyle devam etti:

"Şüphesiz bir partiye mensup olabilir ama seçildiği andan itibaren Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre tarafsız olmak zorundadır. Biz tarafsız cumhurbaşkanını tarif etmeye çalışıyoruz. Seçildiği anda partisiyle bir bağı varsa bu kesilecek ve toplumu temsil edecek. Çatı direkler, sütunlar üzerine yükselir. Direklerden herhangi biri olmaz veya eksik olursa sadece bir partinin oyuyla seçilip de ve o partiyi temsil eden bir kişi olarak hareket ederse bunun adı cumhurbaşkanı olmaz, partili bir cumhurbaşkanı olur, bu çatıda ayakta kalmaz çöker. Dolayısıyla aday bu şekilde olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet halk Partili ve Milliyetçi Hareket partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu Bir Türkiye, özgürlüklerden uzaklaşmış, insan hak ve özgürlüklerini kilitlemiş, bunların önüne engel koymuş tutsak bir Türkiye demektir. Bu kadar yolsuzluğa, şaibeye bulaşmış bir kişi Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamına layık değildir."

'MHP İLE ÖNEMLİ OLAN İLKELERDE MUTABIK KALMAK'

"MHP ile bir temas başladı mı?" sorusuna Hamzaçebi, "Temas, bir şekilde olur. Önemli Olan ilkelerde mutabık kalmak" diye cevapladı.

Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' öneriyle ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:

"Kendisi mi düşünüyordu acaba, herhalde espri yapmıştır. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır. Ben buna inanıyorum."

Başbakan Erdoğan'ın 'Cadı avı' açıklamasına yönelik Hamzaçebi, "Amerika'da bir dönem 50'li yıllarda McCarthy dönemi vardı. O döneme benziyor. Yapsın bakalım. Türkiye hukuk devletidir. Bugün hukuku, egemenliği gücü altına almaya çalışan bir Tayyip Erdoğan vardır. Ama Türkiye'de hukuku milleti teslim alamayacaktır. Bu o kadar kolay değildir. Hukuk vardır. Kanunlarla kamu görevlilerinin görevlerine son verebilir, bunları yapıyor HSYK'da yaptı, başka kurumlarda yaptı. Bunların döneceği yerler vardır. En son milletten dönecektir. Sanmasın ki Bu yüzde 43 oy, onun antidemokratik otoriter uygulamalarına destektir. Hayır, hala 43 oyu yanlış yorumlayan bir Başbakan vardır."

Yeni tüketici kanunu tüketicileri bankaların insafına terkediyor.

Bankalar her türlü ücret ve komisyonu istediği gibi müşterisinden alabilecek!

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun bugün yürürlüğe giriyor. AKP Hükümeti’nin ‘devrim niteliğinde düzenlemeler içeriyor’ dediği kanun ile ilgili Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar BirGün'e konuştu.

BANKALARDA HER ŞEY PARA OLACAK

Çakar, “Bankalar artık her ücreti, komisyonu ve masrafı isteyebilecek” dedi. Çakar, bunun yolunu açan maddeyi şu şekilde açıkladı: “Yasa’ya konulan 4.maddenin 3.fıkrası, 'Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.”

Çakar, usul ve esas düzenleme işinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na devredilme işinin “Kurda, kuzu emanet etmek olduğunu söyledi. Eski yasada böyle bir hüküm olmadığının altını çizen Çakar, “Yasallaşan bu haksız ücret, komisyon ve masrafların büyük çoğunluğu kesinleşecek ve yasal olarak alınmaya başlanacak. Böylece, yenilerinin de önü açılacak. Vatandaşların bankalarca soyulmasının önü açılacak. Bankalar yaptıkları her iş ve işlem başına ayrı ayrı ücret alabilecek” diye konuştu.

BANKALARA BÜYÜK KIYAK YAPILDI

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan her türlü ücret, komisyon ve masrafların bankalar tarafından alınabileceğine ilişkin hükmün yasadan çıkartılması gerektiğine vurgu yapan Çakar, “Bizler bu yasanın taslak halinde yer alan, ‘dosya masrafı, hesap ücreti alınmaz’ maddelerine karşı çıkarak, sadece faiz ücreti alınmalı, diğer bütün ödemeler kaldırılmalı, demiştik. Oysa bu yasa ile görüyoruz ki hükümet bankalarla masaya oturmuş ve onların talepleri doğrultusunda bir yasa çıkarmış” dedi.

TÜKETİCİNİN ELİNDEN ALINAN HAKLAR VAR
Yasaya göre, bankaların yanı sıra firmaların da korunduğunu söyleyen Çakar, “Ürünün değişim hakkı, yenisi ile değişim hakkı, ücretsiz onarım hakkı tüketicinin elinden alındı. Firma korunarak, yasa ile geriye dönüş yaşandı. Bu da bu yasanın ‘devrim değil, ‘karşı devrim’ olduğunun ispatıdır’” dedi. Çakar, eski kanun ile yenisini şu şekilde karşılaştırdı:

**Tüketiciye ayıplı mal satıldığında tüketici, ürünün bedelini geri alır, ürünü yenisi ile değiştirir, ürünü ücretsiz değişim yapar, ürünün fiyatı değerinde başka bir mal alır şeklindeki haklar değişti. Bunun yerine muallak ifadelerle firmalar güvence altına alındı. Eskiden ürün arızalı çıktığında ücretsiz tamir yapılabilirken şimdi, ‘aşırı masraf çıkmazsa ürün tamiri yapılır’ deniliyor. Aşırılık nasıl belirlenecek belli değil. **Eski kanuna göre, ‘tüketici ürünün yenisini istiyorum’ dediğinde değişim yapılırdı. Kanun artık, ‘imkan varsa değişim yapılır’ diyor. Firma ‘imkan yok’ dediğinde ne olacağı da belli değil.

Utanmazlığın resmini yapabilir misin Abidin?

Erdoğan, dünkü grup konuşmasında birçok ismi ve Alevi yurttaşları hedef aldı. Hüseyin Aygün, Erdoğan’a ‘Çağımızın Muaviyesi’ diyerek yanıt verdi. Erdoğan’a verilen Soma tablosu tepki çekti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada yine toplumu gerecek sözler sarfetti. Başbakan Erdoğan’a TBMM’deki konuşmasının ardından madencilerle birlikte görüldüğü bir tablo hediye edildi. 2012 Temmuz’unda da Başbakan Erdoğan’a Ak Parti Van İl Kongresi’nde depremin simgesi olan Yunus Geray’ın fotoğrafı verilmişti. Erdoğan’ın konuşmasında satır başları şöyle:

MEVZUYU HALA ‘ANLAYAMADI’
»İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan eylemler. Neymiş? Ağaçlar sökülüyormuş. Düğmeye basılıyor, legal illegal örgütler huzuru bozacak bir noktaya bu işi ulaştırıyorlar. Huzur istikrar ve ekonomi hedef alınıyor. Her gün sokaklarda şiddet vandallık görüntüsü. Ortada herhangi bir şey yok. Tek gerekçeleri ne? 12 tane ağaç.

SOMA’DA BİLE ‘ALEVİLER’ DEDİ
»Okmeydanı’nda eli kanlı terör örgütünün (DHKP-C) dışarıdan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? O malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere CHP vekilleri o örgütün vekilleri gibi davranıyorlar. CHP Alevi vatandaşlarımızın duygularını istismar etmekten, onlar üzerinden çatışma senaryolarını beslemekten başka hiçbir şey yapmamıştır ve yapmaz. Alevi vatandaşlarımın da bu yaşananlardan rahatsız olduğunu biliyoruz. Alevi vatandaşlarım lütfen iki yüzlü siyasetçilere prim vermesinler.

»Biz alevi kardeşlerimizin sorunlarını bir istismar olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Hızır paşalar asırlar öncesinde kalmıştır. Açılın kapılar şaha gidelim diye, medet arama dönemi de asırlar öncesinde kalmıştır. Türkiye’de kimin ne meselesi varsa o bizim meselemizdir.

»Soma’da yaşananlar. Yahu orada bile Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya getiriyorlar. Niye? Bu defa da Soma’yı karıştıracaklar. Ben buradan Soma’daki maden işçilerine sesleniyorum. Bu CHP’nin bu bölücü terör örgütü yandaşlarının, legal yada illegal örgütlerin oyununa gelmeyin. Sizi bunlar yalnız bırakırlar.

»Yaşanan onca tahrike rağmen, Allah’a sonsuz şükürler olsun bu millet oyuna gelmedi. Bu yetmez, biz yeni Burakcan’ların terörün içine sokulan yeni Berkin’lerin Okmeydanı’nda olaylarda ölen Uğur’ların Ayhan’ların ölmesine yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz.

»Bu hafta sonu Almanya’daydım. Oradaki Ali’siz Alevilere miting yapma izni verilmiş. Alınan önlemler başarılı olduğu için hiçbirisi arzusuna ulaşamadı. birgün.net

Küçük Ali Ağaoğlu'nun yaş günü partisi.

Ali Ağaoğlu, sevgilisi Petek Ertüre'den olan oğlu Ali Ege'nin 1. yaş gününü, Çırağan Palace Kempinski'de kutladı.

Ottoman Salonu'nunda 1. yaşını kutlayan Ali Ege'ye hediye yağdı. Küçük Ağaoğlu'nun 'kaleyi andıran' pastası da dikkat çekiciydi.

Ali Ağaoğlu,5. çocuğunun annesi Petek Ertüre Ali Ege'yi doğum hediyesi olarak 600 bin liralık pırlanta taşlı yüzük almıştı.


Google'dan şoförsüz araba

Google ‘gaz‘a geldi! Bu arabada ne pedal var ne direksiyon

TEKNOLOJİ devi Google, otomobil sektöründe yeni bir devrin kapılarını açıyor. Devrim gibi bir buluşa imza atam şirket, şoförsüz araba ürettiğini açıkladı.

Daha önce geliştirdiği kendi kendine giden arabada köklü değişikliklere giden Google'ın araçlarında 'dur' ve 'git' düğmesi olacak, direksiyon ve pedallar yer almayacak. Araçta bütün işi algılayıcılar yapıyor. Google'ın dağıttığı görüntülerde, araç küçük bir şehir arabasını andırırken, 'sevimli' bir ön yüzü bulunuyor.

 Geleneksel arabalarınki gibi kaputu olmayan iki kişilik elektrikli araç başlangıçta saatte en fazla 40 kilometre hız yapabilecek. Ancak şimdiden projeyi eleştirenler de var. Uzmanlara göre, insanlar arabayı kendileri kullanmayacağı için daha uzun yolculuklar planlayacak ve bunun sonucunda trafik daha da kontrolden çıkabilir.

NASIL ÇALIŞIYOR?

ARACIN işleyişinde Google'ın android sistemi kullanılıyor. Arabada, açma-kapama tuşunun yanında bir de panik halinde aracı tamamen durduracak acil durum düğmesi yer alıyor. Araçtaki aplikasyon üzerinden kişiler gidip-gelecekleri yerleri sisteme ekleyebiliyor. Ve algılayıcıların da devreye girmesiyle araba harekete geçiyor. Arabada kör noktaları tamamen ortadan kaldıran algılayıcılar, aynı zamanda iki futbol sahası ötedeki nesneleri de tespit edebiliyor.

27 Mayıs 2014 Salı

Milli Piyango satışa geldi.

Milli Piyango'ya 3 talip çıktı
'Şans Oyunları' özelleştirmesi için ön yeterlilik alan şirketler belli oldu

Milli  Piyango’nun özelleştirilmesi için geri sayım başladı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yürüttüğü süreçte öne yeterlilik alan şirketler belli oldu. Şans Oyunları'nın 10 yıl süreyle lisans devri ihalesi için ön yeterlilik başvurusu yapan gruplar arasında Çek Cumhuriyeti merkezli KKCG'nin yer aldığı konsorsiyum, Net Şans Oyunları Yatırım-Hitay Yatırım Holding ortak girişim grubu ve Turkcell'in  bağlı ortaklığı Inteltek de bulunuyor.


Yatırım grubu KKCG, Emma Capital ve İtalyan şans oyunları şirketi GTECH  ile Milli Piyango ihalesine teklif vereceğini bugün açıkladı. KKCG'den yapılan açıklamada, konsorsiyumda bir Türk ortağın da yer alabileceği belirtildi.  Reuters’e bilgi veren kaynaklar Turkcell'in yüzde 55 bağlı ortaklığı İnteltek'in de ön yeterlilik başvurusu yapan şirketler arasında olduğunu söyledi.

Net Holding  dün yaptığı açıklamada, grup şirketi Net Şans Oyunları Yatırım'ın Hitay Yatırım Holding ile ortak girişim grubu (OGG) oluşturarak ihaleye katılacağını duyurmuştu. Net Şans-Hitay OGG'de Net Şans'ın payının yüzde 90, Hitay'ın ise yüzde 10 olduğu belirtilmişti.

"Şans Oyunlarının Lisans Verilmesi Suretiyle Özelleştirilmesi İhalesi", düzenleme hakkı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü'ne ait olan piyango, hemen kazan, şans topu, on numara, Süper Loto ve Sayısal Loto adlı şans oyunlarının lisanslarını içeriyor.

Ortak girişim gruplarının değişiklik yapılması için 12 Haziran'a kadar süre bulunan ihalede son teklifler 27 Haziran günü verilecek.

Sarışın maganda trafikte tartıştığı yaşlı kadını ezdi.

ABD’de Jill Hansen adlı sörfçü, trafikte tartıştığı Elizabeth Conklin’i evine kadar takip etti.



Conklin otomobilden çıktığı an gaza basan Hansen, 73 yaşındaki kadına çarptı. Bununla yetinmeyen sarışın psikopat, kadının üzerinden geçmek isterken, çevredeki bir işçinin arka camını kırmasıyla panikleyip, başarılı olamadı. Ağır yaralanan Elizabeth Conklin hastanede yaşam savaşı veriyor, Jill Hansen ise cinayette teşebbüs suçundan tutuklanarak cezaevine kondu.

Fenerbahçe Cas kararının iptali için mahkemeye başvurdu.

Fenerbahçe, İsviçre Federal Mahkemesi'ne CAS kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtığını KAP'a bildirdi.

Fenerbahçe Kulübü, Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmenin yolunu açmak için hukuki süreç başlattı.

Sarı-lacivertliler, İsviçre Federal Mahkemesine, CAS kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talepli dava açtı.

Fenerbahçe, CAS'ın verdiği karar sonrası Avrupa Kupaları'ndan 2 yıl men cezası almış, bu nedenle geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi'ndeki mücadeleden çıkarılmıştı.

Bu sezon şampiyon olan Sarı-lacivertliler, CAS'ın kararının hem bozulması hem de kupalara gidebilmek için yürütmesinin durdurulması isteği ile İsviçre Federal Mahkemesine dava açtı.

Fenerbahçe başvurusunda gerekçe olarak, CAS'ın ülke içindeki maçlarda yaşananlarla ilgili karar verme yetkisi olmadığını öne çıkardı. Bunun kamu düzeni kuralına uygun olmadığı, maçlar uluslararası olmadığı için CAS'ın yargılama ve ceza verme yetkisi olmadığı savı ile açılan davanın Ekim veya Kasım ayında sonuçlanması bekleniyor.

Ancak Sarı-lacivertliler, Avrupa kupaları kuraları çekilmeden önce yürütmenin durdurulması kararı çıkartıp, Şampiyonlar Ligi kapısını açmayı amaçlıyor.

Helal genelev açacaklarmış!

‘Helal’ hayat kadını kriz yarattı

Dünya genelinde İslami konuları takip eden haber sitesi onislam.net Hollanda’da ‘Helal’ genelev açılacağını bildirdi. Ancak gelen tepkiler üzerine site haberi geri çekti. Ancak dünya basını haberi islami siteyi kaynak göstererek okuyucularına sundu.

Hollanda’nın Amsterdam kentinde, önümüzdeki aydan itibaren sadece “helal” Müslüman hayat kadınlarının çalışacağı bir genelev açılıyor. Üç imam da ‘Croissant Chaud’ (Sıcak Çörek) adı verilen genelevin açılabilmesi için onay verdi. Genelevin yönetici adayı Jonathan Swick, Croissant Chaud hakkında Belçika merkezli haber ajansı Nord Press’e açıklamalarda bulundu. Swick’in verdiği bilgilere göre genelevde geçerli olacak en sıkı kural, hayat kadınlarının uyuşturucu ve Alkol kullanımının yasak olması.

 Bu konuda herhangi bir ihmal olmaması için kadınlar her iki ayda bir kontrolden geçirilecek. Eğer kanlarında uyuşturucu ve alkole rastlanırsa, çalışma izinleri ellerinden alınacak. Sigara ve nargile ile ilgili bir yasak henüz bulunmuyor.

Ay sonunda açılacak

Swick, hayat kadınlarının günde 5 vakit namaz kılacaklarını söyledi. Çalışan kadının o sırada yanında müşterisi olsa bile, namaz kılmak için işine ara vermesi gerekecek. Helal genelevi konusunda kafalarda soru işareti yaratan durum, İslam kuralları gereğince evlilik dışı ilişki kurmak yasak olmasına rağmen, imamların bu geneleve nasıl izin verdiği. Bu ayın sonunda, bu maddelere başka çalışma koşulları da ekleneceği söylendi. Helal hayat kadınlarının ücreti, diğer iş arkadaşlarından yüzde 30 ila 50 arasında daha fazla olacak.

Hollanda nüfusunun yüzde 6’sı (yaklaşık 1 milyon) Müslüman. Nüfusa ek olarak her yıl on binlerce Müslüman turist ülkeyi ziyaret ediyor ve genelevlere ilgi gösteriyor.

Yayınlayan site olay oldu

Nord Press’in duyurduğu bu haber, sonrasında OnIslam.net sitesinde yayımlandı. Mısırlı bir grup gencin tüm ülkelere ve dinlere, Müslüman dünyasıyla ilgili doğru ve tarafsız bir haber sağlaması amacıyla kurulu bu sitede helal genelev haberinin yayımlanmasının ardından bütün haber siteleri OnIslam.net’i referans göstererek bu haberi yaydı.
Bunun üzerine site hemen genelev haberini sitesinden kaldırdı.

Küçük Ağa'nın Ali'si helikopterde öldü mü?

Küçük Ağa yeni bölüm fragmanı çıktıktan sonra herkes şok oluyor.Küçük ağa dizisi her hafta salı günleri neşelendirmeye devam ediyor.

 Fakat geçen hafta yayınlanan son bölüm'de Ali reklam şirketinin sahibi olmasına rağmen helikopter ile reklam çekimi için havalandı. Karadeniz açıklarında arıza veren helikopter dizisi haberlerde düştüğü açıklanmıştı.

Tabi bu haberi alan sevdikleri neler yapacağını merak etmişti. Ali'nin o helikopterde olmadığına inanmak istiyorlardı. Küçük Ağa son bölüm bittikten sonra Ali öldümü? Ali ölecek mi? Ali diziden ayrılıyor mu soruları gündeme geldi.

Küçük Ağa yeni bölüm fragmanı yayınlandı ve Ali'nin öldüğü gözüküyor. Sinem Teşhis için cesetin çarşafını kaldırdığında Ali'yi görüyor. Herkes adeta yıkılıyor.

Küçük Ağa Ali başrol oyuncusu olduğu için bu kadar çabuk diziden ayrılmayacaktır. Sinem'in gördüğü bu sahneler rüya olarak çıkacağı düşünülüyor. Tabi bunlar yüksek ihtimal. Tam olarak Küçük Ağa Ali'nin ölüp ölmediği 27 Mayıs Küçük ağa yeni bölüm'de göreceğiz.




http://www.haber3.com/kucuk-aga-ali-oldu-mu-yeni-bolumde-belli-olacak-2687643h.htm#ixzz32wMleb5s

Melisa Sözen Cannesde kural kurbanı olmuş.

Kural kurbanı oldu

Fransız gazetesi 20 Minutes, Cannes’da Altın Palmiye kazanan “Kış Uykusu”nun başrol oyuncusu Melisa Sözen’in kural kurbanı olduğunu, en iyi kadın oyuncu ödülünü bu yüzden Julianne Moore’a kaptırdığını yazdı.

Nuri Bilge Ceylan’a 67. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandıran “Kış Uykusu”nun başrol oyuncusu Melisa Sözen, Fransız basınında konuşulmaya devam ediyor. 20 Minutes adlı gazete, bu yıl en iyi kadın oyuncu ödülünü Sözen’in hak ettiğini, ancak 28 yaşındaki oyuncunun kural kurbanı olduğu için bu ödüle ulaşamadığını ileri sürdü.

Gazetede yer alan habere göre, komite yazılı olmayan kurallar gereği ödülleri filmler arasında paylaştırmaya çalıştığından, “Kış Uykusu”na ikinci ödülü vermek istemedi. Bu nedenle favorileri o filmde Nihal’i canlandıran Sözen olmasına rağmen, en iyi kadın oyuncu ödülünü David Cronenberg’in “Maps to the Stars”ındaki rolüyle Julianne Moore’a verdi.

Somada skandallar bitmiyor.

Soma'da pes dedirten yeni ayrıntı

Soma’da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasıyla ile ilgili skandallar bitmek bilmiyor. Facia sonrasında bakanlık adına denetim yapan Aysel Ertürk ile savcılık bilirkişisi Alpaslan Ertürk’ün karı-koca olduğu anlaşıldı.

Dün facia öncesi mart ayında madeni bakanlık adına denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün, madenin sahibi Soma Madencilik’te Proje ve Etüd Müdürü olarak görev yapan Hayri Kebapçılar’ın eniştesi olduğunu ortaya çıkmıştı. Bugün ise felaket madenindeki denetim-akrabalık skandalının sadece enişte-kayınbiraderle sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Facia sonrasında ‘eşli’ denetim yapıldığı da anlaşıldı.

Skandalı Hürriyet yazarı Sefer Levent bugünkü köşesine taşıdı. İşte o yazı:

Karı-koca denetliyor

Soma’da gerçekleşen denetim skandalları bitmek bilmiyor. Önceki gün madeni martta denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün madende Proje ve Etüt Müdürü Hayri Kebapçılar’ın eniştesi olduğu ortaya çıktı.

Dün de facia sonrasında bakanlık adına denetim yapan Aysel Ertürk ile savcılık bilirkişisi Alpaslan Ertürk’ün karı-koca  olduğu anlaşıldı.

Soma’da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasıyla ile ilgili skandallar bitmek bilmiyor. Hürriyet, dün facia öncesi mart ayında madeni bakanlık adına denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün madenin sahibi Soma Madencilik’te Proje ve Etüd Müdürü olarak görev yapan Hayri Kebapçılar’ın eniştesi olduğunu ortaya çıkarmıştı. Bugün ise felaket madenindeki denetim-akrabalık skandalının sadece enişte-kayınbiraderle sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Facia sonrasında ‘eşli’ denetim yapıldığı da anlaşıldı.

Bakanlık görevlendirdi

Çalışma Bakanlığı Soma’daki maden kazası sonrasında denetim için müfettişler görevlendirdi. Bu görevlendirilen müfettişlerden biri de Aysel Ertürk. Kendisi Çalışma Bakanlığı İzmir Grup Başkanlığında İş Başmüfettişi olarak görev yapıyor. Buraya kadar herşey normal. Ancak normal olmayan Aysel Ertürk’ün bakanlık adına denetimini yaptığı madende aileden birinin daha yer alması. Aysel Ertürk’ün eşi Alparslan Ertürk de Savcılık adına bilirkişi olarak madende denetimlerde bulunuyor. Alparslan Ertürk, yüksek maden mühendisi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Madencilik Fakültesi’nde öğretim görevlisi. İş güvenliği uzmanı olarak da görev yapan Alpaslan Ertürk’ü cumhuriyet savcılığı görevlendirmiş. Görevlendirme sonrası da ortaya şöyle bir tablo çıkmış: Bakanlık adına Aysel Hanım hem madenin sahiplerinin yani işletmenin hem de kendisinden önceki denetimlerinin normal olup olmadığına bakacak ve bu denetimi raporlaştıracak. Eşi Alparslan Bey ise bu kez savcılık adına hem bakanlığın hem de işletmenin varsa kusurlarını raporlayacak.

Madene ilk o girdi

Ayrıca Alpaslan Ertürk madene ilk girenlerden. Cumhuriyet Savcısı Gökhan Şahin, Cumhuriyet Savcısı Adem Aktaş ile bilirkişi heyetindeki Maden Bilirkişisi Prof. Dr. Ercüment Yalçın, Maden Bilirkişisi Prof. Dr. Ahmet Hakan Onur, Elektrik Mühendisi Prof. Dr. Eyüp Akpınar ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı Alparslan Ertürk’ün kaza sonrası inceleme yapmış ve soruşturmanın ana delili olan ön bilirkişi raporunu hazırlamışlardı.

Dokuz Eylül’e danışmanlar

İzmir’de ikamet eden Aysel ve Alpaslan Ertürk’ten Aysel Ertürk maden mühendisi. Çalışma Bakanlığı İzmir Grup Başkanlığı’nda iş baş müfettişi olarak çalışıyor. Aysel Ertürk eski Çalışma Bakanı Ömer Dinçer döneminde yani 2010 yılında iş baş müfettişliğine atandı. Aysel Ertürk Dokuz Eylül Üniversitesi Danışma Kurulu üyesi olarak da görev yapıyor. Alpaslan Ertürk ise yüksek maden mühendisi. Lisansını Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yapan Alpaslan Ertürk Hacettepe Üniversitesi’ndeki yüksek lisansını 1996’da tamamlamış. 1983-2005 arasında özel sektör kömür ve krom işletmelerinde çalışan Alpaslan Ertürk 1988-1997 yılları arasında TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın genel sekreterliği görevini üstlendi. 15 Kasım 2005’ten itibaren ise DEÜ Maden Mühendisliği Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Alpaslan Ertürk ile Aysel Ertürk’ü birleştiren diğer nokta ise ikisinin de Dokuz Eylül Üniversitesi Danışma Kurulu’nda yer almaları.

Erdoğan kurmaylarına kızdı köpürdü: "Tembel tembel oturmayın."

AK Parti'nin anketinde Erdoğan'a büyük şok

Soma faciasının ardından AKP’nin yaptığı anketler, hükümetin oylarının düştüğünü gösterdi. Köşk seçimi yapılan ankette de Gül’ün önde olması Erdoğan’ı çok kızdırdı. Kurmaylarına 'tembel tembel oturmayın' dedi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yenilenmesine karar verilen Yalova ve Ağrı seçimlerine kısa bir süre kala Ankara’da tansiyon yükseldi.

 Başbakan Erdoğan’ın masasında iki ille ilgili seçim anketleri bulunuyor. Anketlerde, AKP’nin oylarının iki ilde de düşük çıktığı öğrenildi. Bu nedenle Başbakan Erdoğan’ın, kurmaylarını fırçaladığı ve “Ankara’da tembel tembel oturmayın” diyerek parti yöneticilerini fırçaladığı bildirildi.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde siyasi açıdan kritik bir haftaya girdi. 1 Haziran’da iki ilde yenilecek olan seçimler Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de gösterge olacak. Bu nedenle Başbakan Erdoğan, Ağrı ile Yalova’da yapılacak seçimlere büyük önem veriyor.

Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'nın haberine göre; Soma’da yaşanan facianın ardından çeşitli anketler yapıldı. Bu anketlerle Cumhurbaşkanlığı ve iki ildeki seçim eğilimleri ölçülmeye çalışıldı. AKP yöneticilerinden edinilen bilgiye göre, Soma faciasının ardından oylarda belirli oranda bir düşüş yaşandığı görüldü. Hatta seçim yapılacak iki ilde de, AKP’nin oylarının 30 Mart’ın da altına düştüğü tespit edildi. Bunun üzerine, Başbakan Erdoğan yakın kurmaylarını iki ile gitmelerini istedi. Hatta kulislerde, Başbakan Erdoğan’ın kurmaylarını Ankara’da oturduğu için fırçaladığı “Tembel tembel Ankara’da oturmayın. O iki ili de istiyorum” dediği konuşuluyor. Erdoğan, hafta sonu Yalova’da miting yaparak, partisine oy istemişti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de, seçimi yenilenecek illerde çalışmalar yürütüyor.

YERKEL “GÖREVDEN ALINDI” İDDİASI
Öte yandan yine, Soma faciasının siyasi sonuçlarını araştıran AKP, faciadan çok Başbakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel’in, bir madenciye tekme atmasının toplum üzerinde büyük bir tepkiye yol açtığını belirledi. Bunun üzerine, Yerkel’in Başbakanlık makamından uzaklaştırıldığına yönelik haberler basına servis edildi. Ancak Başbakanlık’ın resmi sitesinde Yusuf Yerkel’in ismi halen özel kalem müdür yardımcısı olarak geçiyor. Bu durum kafaları karıştırdı.

GÜL ÖNDE
Öte yandan AKP içinde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yapılan bir anket de konuşuluyor. Kısa bir süre önce AKP, isim belirtmeden, “Cumhurbaşkanlığı’na kim aday olsun” sorusu yöneltildi. Anket, büyükşehirlerde yapıldı. Ankette, yüzde 25 Cumhurbaşkanı Gül, yüzde 24 Başbakan Erdoğan, yüzde 18 Meral Akşener, yüzde 17’de Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç çıktı. Bu durum parti yönetiminde de rahatsızlığa yol açtı.

Ahmet Dursun karizmayı fena çizdi.

Survivor'da vatoz balıklarıyla imtihan

'Survivor'da ünlü isimlerin kazandığı ödül oyunu ilginç anlara sahne oldu.

Ödül oyununu kazanarak vatoz balıkları ve diğer canlılarla aynı suya giren ünlüler korku dolu anlar yaşadılar. En çok dikkat çeken isim ise Ahmet Dursun oldu.

Ahmet Dursun'un attığı çığlıklara takım arkadaşları hem güldü, hem ilginç yorumlarda bulundular.

Vatoz balıkları dokunduğunda ''Anne anne'' ve 'Allah' diyerek kaçışan Ahmet Dursun, en sonunda korkudan 'kramp' girdi diyerek havuzdan çıktı.

Fenerli Kadlec sevgilisin'den ayrıldı.

İstanbul'da evleneceklerini söyleyen Kadlec-Maslikova çifti ani bir kararla yollarını ayırırken sebebin mesafe olduğu belirtildi.

Fenerbahçe'nin Çek futbolcusu Michal Kadlec, aynı hafta içerisinde sevinci ve üzüntüyü birlikte yaşadı. Geçtiğimiz hafta ülkesinin Finlandiya ile yaptığı maçta bir ilki yaşayan ve sahaya kaptan olarak çıkan deneyimli futbolcu, şimdi ise bir ayrılığı yaşadı.

MASLİKOVA: EVET AYRILDIĞIMIZ DOĞRU
Sarı-lacivertli oyuncunun model sevgilisi Hanka Maslikova Çek basınına yaptığı açıklamada Kadlec ile ayrıldıklarını dile getirdi, “Evet ayrıldığımız doğru. Geçtiğimiz günlerde olan bir gelişme. Bu yüzden üzgünüm” dedi.



Sibel Kekilli "Shea" Karakterini Anlattı!

Başarılı oyuncu Sibel Kekilli geçtiğimiz günlerde Madrid'de düzenlenen Uluslararası Fantastik Film Festivaline onur konuğu olarak katıldı.

Sibel Kekilli dünyanın en çok izlenen dizisi olma ünvanını taşıyan "Game Of Thrones" adlı dizide canlandırdığı Shea karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Türk asıllı Alman yıldız Madrid'de basının sorularını yanıtladı. Başarılı oyuncu Game of Thrones'de canlandırdığı Shea karakterini çok sevdiğini ve dizi onun için dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Başarılı oyuncuya dizide rol icabı sevgilisi olan "Tyrion'a neden ihanet ettiği soruldu. Sibel Kekili basına verdiği cevap ile dizi hakkında bilinmeyenleri vurguladı. Sibel Kekilli sorunun cevabı olarak, “herkesin hem sanat hayatında hem de gerçek hayatında iki yüzü vardır, birini aldatırsanız, zarar verirseniz o da size aynı şekilde cevap verir” dedi.

Murat jüri'yi bozdu.

Ünlü şarkıcı Murat Boz, O Ses Türkiye jüriliğinden Yetenek Sizsiniz jüriliğine transfer oldu. Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin yeni sezon jürilerini belirleyen Acun Ilıcalı, Eser Yenenler'in yerine Murat Boz'u getirtecek. Murat jüriyi "Boz"du

Ünlü şarkıcı Murat Boz, O Ses Türkiye jüriliğinden Yetenek Sizsiniz jüriliğine transfer oldu. Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin yeni sezon jürilerini belirleyen Acun Ilıcalı, Eser Yenenler'in yerine Murat Boz'u getirtecek. Murat jüriyi "Boz"du

YETENEK SİZSİNİZ JÜRİSİNDE BOMBA İSİM

Başarılı yapımcı Acun Ilıcalı'nın sunuculuğunu yaptığı Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışma programının jüri üyelerinde değişikliğe gidiliyor. Hülya Avşar için demirbaş diyen Acun Ilıcalı, önceki sezon Sergen Yalçın'ı jüriye dahil etmişti, geçtiğimiz sezonda Eser Yenenler jüri üyeleri arasında yerini almıştı. Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin yeni sezon jüri üyelerinden birinin Murat Boz olacağı söyleniyor.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More