19 Temmuz 2014 Cumartesi

AKP döneminde İsrail ile ticaret rekora koşuyor

Türkiye ile İsrail arasında 4 yıl önce 3 milyar dolar olan ticaret hacmi 2013’te rekor kırarak 5 milyar dolara ulaştı. İsrail Ekonomi Bakanı Naftali Bennett’e göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi bu sene yeni rekorunu kıracak.

İsrail ’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren muhalefet partileri, hükümetin söylemlerinin tersine ticari alanda bu ülke ile ticari ilişkileri hızla artırdığına dikkat çekti.

"NEREDEYSE İSRAİL’E HARP İLAN ETTİK, OYSA GERÇEKLER GÖRÜNDÜĞÜNDEN BİR HAYLİ FARKLI"

TBMM’de dün basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, sabah akşam Gazze’yi ağzından düşürmeyenlerin, İsrail’e petrol akıtılmasına aracılık etmekten hiç rahatsızlık duymadığını söyledi. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural da Meclis’teki toplantısında “Ateşli konuşmalara bakarsak neredeyse İsrail’e harp ilan ettik. Oysa gerçekler göründüğünden bir hayli farklı. 2002’de, yani AK Parti işbaşına geldiği yıl iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1,2 milyar dolar iken bu rakam 2013’te 4,8 milyar doları aşmıştır. Siz kimi kandırıyorsunuz? Gemicikleriniz İsrail limanlarında harıl harıl ticaret yapıyor. Kuzey Irak’tan Gazze’yi vuran uçaklara yakıt taşıyorsunuz.” dedi.

"TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDA TİCARET GİDEREK BÜYÜYOR"

Rakamlar, muhalefet parti temsilcilerinin iddialarını doğrular nitelikte. Türkiye ile İsrail arasında ticaret giderek büyüyor. 2013 yılında ilk 6 ayda İsrail, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı 24. ülke iken, bu sene en fazla ihracat yaptığı 17. ülke konumuna ulaştı. İhracatta 7 basamak birden yükselen İsrail’e ihracat artışı yüzde 23 olurken, İsrail’den yapılan ithalat artışı da dikkat çekti. İlk 5 aylık ithalat rakamları, geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında yüzde 27 artış sağladı. Bu, 974,7 milyon dolar olan 2013 ilk 5 aylık ithalatının bu yıl ilk 5 ayında 1,247 milyar dolara ulaştığı anlamına geliyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2008 yılında 3,4 milyar dolar iken, rakam 2010’da 3 milyar dolara, 2011 yılında 4,4 milyar dolara ulaşmıştı. Türkiye-İsrail ticaret hacmi, 2012’de yine 4 milyar doları aştı, 2013’te ise 5 milyar dolar olarak kaydedilen ticaret hacmi, İsrail Ekonomi Bakanı Naftali Bennett’e göre bu sene yeni rekorunu kıracak.

"BU SENE YENİ REKOR KIRALABİLİR"

İsrail Ekonomi Bakanı Bennett, temmuzda Türkiye-İsrail ticaret hacmine değinerek, “2013’teki Türkiye-İsrail arasındaki ticaret rekorunun ardından 4 ayda ihracatımız yüzde 25 artışla 949,2 milyon dolara ulaştı. Türkiye’den ithalat ise yüzde 21 arttı. Bu, 2013’te iki ülke ticaretinde kırılan rekorun bu sene tekrar kırılabileceğine işaret. Bunun için 2014’ün ilk üç ayındaki trendin devam etmesi yeterli.” açıklamasında bulunmuştu.

"İSRAİL’İN TÜRKİYE’YE İHRACATININ YÜZDE 70’İNİ KİMYASALLAR OLUŞTURUYOR"

Konu ile ilgili gazetecilere birçok kez açıklamada bulunan İsrail Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret Müdürü Ehud Cohen de Türkiye ile İsrail arasındaki ticari ilişkisinin hızlı geliştiğini, bunun Türkiye’nin İsrail’de yatırımını da teşvik ettiğini vurgulamıştı. Mayısta bazı Türk şirketleri yöneticilerinden oluşan delegasyon İsrail’deki bir konferansa katılmak için İsrail’e gitmişti. Burada ileri teknoloji konulu konuşmalar yapılmıştı. İsrail’in Türkiye’ye ihracatının yüzde 70’ini kimyasallar oluşturuyor. Bunların başında Oil Refineries ve Carmel Olefins şirketlerinden yapılan ithalat geliyor. Yüzde 9 oranında plastik ve lastik mamulleri ithalatı yapılıyor. Yüzde 6,5 oranında da elektrikli ekipmanların ithalatı yapılıyor. İsrail ise Türkiye’den çok çeşitli malzemeler alıyor. Plastik, lastik, mineral, tekstil, beton, seramik, cam makineleri ve otomotiv sektörü ile ilgili alım yapıyor.

18 Temmuz 2014 Cuma

Türüt 18 yıllık eşini boşadı!

Boşanmak İsmail Türüt'e Pahalıya Patladı!

18 yıllık eşi Ayşe Türüt'ten boşanan İsmail Türüt yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kaldı. İsmail Türüt mahkeme tarafından haksız bulundu ve 500 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Ayşe Türüt, İsmail Türüt'ün kendisini aldattığını söyledi. Boşanmak İsmail Türüt'e pahalıya patladı!

İSMAİL TÜRÜT'E TAZMİNAT ŞOKU!

Yılların sanatçısı İsmail Türüt 18 yıllık eşi Ayşe Türüt ile boşandı. Ayşe Türüt, eşinin evini ve çocuklarını ihmal ettiğini söyledi. İsmail Türüt ile kaçarak ve severek evlendiklerini söyleyen Ayşe Türüt, kendisi adına yazdığı türkülerin de bulunduğunu söyledi. Ayşe Türüt, dava açıldıktan sonra İsmail Türüt'ün çocuklarını eğitim açısından mağdur ettiğini söyledi. Eğitim ödemeleri yapılmadığı için büyük kızlarının okulu bırakmak istediğini söyleyen Ayşe Türk, yurtdışında okuyan çocukları Miraç'ın da, ödeme yapılmadığı için lise diploması alamadığını söyledi. Ayşe Türüt ayrıca İsmail Türüt'ün kendisini 1997 yılından beri N.T. isimli bir kadınla aldattığını söyledi. Ayşe Türüt 750 bin lira maddi ve 1 milyon lira da manevi tazminat talebinde bulundu.

Türkücü İsmail Türüt yaptığı savunmada, N.T. isimli arkadaşı ile Ayşe Türüt'ün tanıştığını belirtti. Ayşe Türüt ile ayrılmasına neden olan şeyin N. hanım olmadığını söyleyen İsmail Türüt, eşinin annesine ve babasına saygısızlık yaptığını söyledi. Aile değerlerinin çok önemli olduğunu söyleyen İsmail Türüt, annesine karşı Ayşe Türüt'ün saygısızca davrandığını belirtti. İstenen nafakayı çok zor şartlarda ödediğini söyleyen İsmail Türüt nafaka takdir edildikten sonra Miraç'ın yurt dışındaki eğitim giderlerini nafakaya dahil olduğunu düşünerek ödemediğini söyledi.

 İsmail Türüt, Ayşe Türüt'ün kendisini çocuklarıyla ilgilenmeyen bir baba gibi göstererek şöhretine zarar verdiğini, televizyonlarda hakkında konuştuğunu belirtti. Mahkeme açıkladığı kararında İsmail Türüt'ü haksız buldu. İsmail Türüt 250 bin maddi 250 bin manevi tazminat ödeyecek. Ayrıca Ayşe Türüt'e her ay 4 bin lira nafaka ödeyecek. Kanada da eğitim gören 17 yaşındaki Mirat Türüt'ün diplomasını alabilmesi için de 23.500 dolar ödeyecek. Mahkeme çocukların velayetini de Ayşe Türüt'e verdi.

17 Temmuz 2014 Perşembe

Benzinlikte çırıl çıplak alışveriş.



34 yaşındaki Müşteri Cezar Zamadzki vasıtası ile cep telefonuna çekilen görüntüler sosyal medya vasıtasıyla hızlı bir biçimde bütün dünyaya yayıldı.

 Cezar Zamadzki “Dışarısı fazla aşırı sıcak, yaklaşık 30 dereceydi lakin beni azami şaşırtan kadının çırıp çıplak olması ve çıplak alışveriş etmek fazla aşırı normalmiş benzeri davranmasıydı. Bizim buralarda böyle çıplak kişiye hiç rastlanmadı. Kadın bir sandviç ve meşrubat alarak dükkandan ayrılırken başka müşteriler tepki göstermediler lakin şaşırdılar” dedi. Cezar Zamandzki, kadının içkili veya uyuşturucu almış vaziyette olmadığını belirterek, sabırla sırada bekleyip, sırası gelince alışverişini yapıp dışarı çıktığını söyledi.

Özge Özpirinççi yeni aşkı ile sokakta öpüştü.

Özge Özpirinççi yeni aşkı Burak Yamantürk'le çok samimi görüntüleri ikili kimseye aldırış etmeden öpüştü.

Engin Altan Düzyatan'ın eski aşkı Özge Özpirinç dizi aşkı Burak Yamantürk'le çok samimi görüntüleri ortaya çıktı. İkili kimseye aldırış etmeden öpüştü..

Engin Altan Düzyatan'ın eski aşkı Özge Özpirinç dizi aşkı Burak Yamantürk'le çok samimi görüntüleri ortaya çıktı. İkili kimseye aldırış etmeden öpüştü.. Dizide iki sevgiliyi canlandıran, birkaç hafta önce Bodrum tatilinde de birlikte görüntülenen Özpirinçci ve Yamantürk, haklarında çıkan aşk dedikodularını el ele görüntü vererek doğruladı. Çift, önceki akşam Bebek’te ilk kez ele ele objektife yansıdı.

Botlara dikkat

Burak Yamantürk’ün yaz sıcağında giydiği botlar dikkat çekti.

Survivor yarışmacıları Merve ve Gökhan büyük aşk yaşıyor.

Survivor 2014'un son 4'e giren 2 başarılı yarışmacısı Gökhan Keser ve Merve Aydın aşkı gündeme bomba gibi düştü. İnstagram'da bir birlerine aşk mesajları atan ve el ele görüntülenen Merve Aydın Gökhan Keser aşklarını inkar edemediler.


Adı “Survivor” yarışmasındaki takım arkadaşı Merve Aydın’la anılan Gökhan Keser, aşk iddiasına yanıt verdi.

Keser, katıldığı televizyon programında “Evet, Merve’yle aramızda bir şey var. Benim bir kız kardeşim var. Merve de adada çok güvendiğim birkaç isimden biriydi. Artık o da benim kardeşim” dedi.


Gökhan Keser Kimdir?

1987 İzmir doğumlu Gökhan Keser, aslen Rize Pazarlı bir ailenin oğludur. 14 yaşında hobi olarak başladığı modellik kariyerine birçok şey sığdırdı. Yurt içinde ve yurt dışında sayısız işler gerçekleştiren Keser,hobi olarak başladığı bu yolda Türkiye'nin belli başlı isimleri arasında yerini aldı. Bir yandan hayaline giden yolda "Ekol Drama Sanat Evi"nde Ayla Algan'dan oyunculuk eğitimi alırken, bir yandan da Sevingül Bahadır, Gül Sabar, Kevork Tavityan, Randy Esen gibi birbirinden önemli isimlerden şan eğitimi almaya başladı.

Elde ettiği başarılarla beraber,gelen teklifler arasından 2006 yılında Selena dizisi ile kamera önüne geçerek geniş bir hayran kitlesi edindi. 2007 senesinde en başından beri yapmak istediği tek iş ve en büyük hedefi olan,müzikal kariyeri için albüm çalışmalarına ağırlık verdi.Çalışmalarına devam ederken 2008'de Zerrin Özer'in "Ömür Geçiyor" albümünün vokallerinde de bulundu.

2008 yılında "Hepsi" grubuyla birlikte yönetmenliğini Mete Özgencil'in yaptığı "Kayıp Çocuklar Cenneti" isimli sinema filminde başrolü paylaştı. Tanıtımları sinema salonlarında da dönen bu film yapımcılardan kaynaklanan sebeplerden dolayı yarım kaldı ve vizyona giremedi.

Yıllardır hayalini kurduğu sahnelere Türkiye'nin önde gelen en önemli kadın solistlerinden Sıla ile adım atan Keser; uzun süre sahnede Sıla'ya vokalist olarak eşlik etti. Sıla'nın "İnşallah" ve "Kafa" video kliplerinde de bulunan Keser sanatçının 3. Albümü "Konuşmadığımız Şeyler Var"ın vokallerinde de bulundu.

2011 yılının Nisan ayında "Sıla" ile düet yaptığı; sözleri Sıla Gençoğlu, müziği ise Sıla Gençoğlu ve Efe Bahadır imzalı "Hadi Ordan" adlı single'ını radyolar ve dijital platformlar aracılığıyla müzikseverlerin beğenisine sunarak müzik kariyerindeki ilk işini gerçekleştirdi.

Gökhan Keser'in "Sony Music" etiketiyle 2012 yılının Ocak ayında raflardaki yerini alan kendi adını taşıyan albümünün prodüktörlüğünü Sıla Gençoğlu ve Efe Bahadır yaptı. Albümün, sözü Sıla Gençoğlu ve Gökhan Keser'e, bestesi Gökhan Keser'e ait olan çıkış şarkısı ve klibi "En Kötü Günümüz Böyle Olsun" sosyal medyada da büyük beğeni toplayarak müzik listelerine üst sıralardan giriş yaptı. Ardından kliplendirdiği "Bazen" ve "Seninle Bozdum" şarkılarıyla ivmesini her geçen gün yükseltip başarılarına yenilerini ekliyor.

Merve Aydın Kimdir?

17 Mart 1990, Bakırköy, İstanbul Türk atlet.

ENKA spor kulübünün atletizm branşı sporcusudur.2008'de Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası ve 2011'de Avrupa 23 yaş altı Atletizm Şampiyonası'nda 800 metre koşuda gümüş madalya kazanmıştır. Aynı yıl Dünya Üniversite Yaz Oyunları'nda 4x400 bayrak yarışında ikinci gümüş madalyasını da kazanmış ve Avrupa 23 yaş altı Atletizm Şampiyonası'ndaki performansı ile Dünya – Olimpiyat B barajını da geçmiştir.

Londra 2012 Yaz Olimpiyatları kadınlar 800 metre seçmelerinde 2.seride yarışan sporcu, yarış esnasında sakatlanarak 3:24.35'lik dereceyle serisini sonuncu olarak bitirdi. Sakatlık acısı nedeniyle ağlayarak yarışa devam edip bitirmesi, onu manşetlere taşımıştır.

12 Haziran 2012 tarihinde Beyaz Rusya'da Olimpiyat seçmeleri kapsamındaki yarışta koştuğu 2:00.23'lük derece ile 800 m Türkiye rekorunun sahibidir.

Gergedan böceği dişisi neden uzun boynuzlu erkekleri tercih ediyor?

Gergedan böcekleri (Dynastinae ailesi), isimlerinden de anlaşılabileceği gibi gergedan benzeri boynuzları ile bilinen bir böcek ailesidir. Ciddi büyüklükteki, çatallı boynuzları ile bilinirler; ancak bu boynuzlar nasıl evrimleşmiştir?


Bir gergedan böceği erkeği çiftleşme zamanı geldiğinde öncelikle bir beslenme alanı bulmak zorundadır. Bu alanlar genellikle ağaçların reçine salgıladıkları yarıklar ve etrafındadır. Ancak gergedan böceklerinin çiftleşme için uygun buldukları bu beslenme alanları az sayıdadır ve bu alanlara talip olan çok sayıda erkek bulunur. Dolayısıyla gergedan böcekleri bu alanlar için diğer erkeklerle savaşmak zorundadırlar. Yapılan incelemelerde, bazı diğer faktörlerle birlikte, en uzun ve büyük boynuza sahip erkeklerin bu savaşları kazandığı görülmüştür. Ancak yine de, bu boynuzlar ilk etapta nasıl evrimleşmiştir?

Bunu açığa çıkarmak isteyen evrimsel biyologlar, gergedan böceklerinin boynuzlarını ve bu boynuzların popülasyon içerisindeki dağılımını analiz etmişlerdir. Keşifleri oldukça ilginçtir (ancak bir o kadar da evrimsel biyoloji açısından tam da beklendiği gibidir): boynuzlar, popülasyon içerisinde çok ciddi bir çeşitlilik ve dağılım göstermektedir. Boyutları, mikro düzeyde küçük olanlardan, vücudun %66'sı kadar uzun olanlara kadar değişmektedir. Üstelik bu boynuzlar, besin maddelerine karşı oldukça hassastır ve iyi beslenen bir erkeğin boynuzu diğerlerinden daha fazla uzamaktadır. Dolayısıyla büyük boynuzlu bir erkek sadece güçlü değil, aynı zamanda besin bulma konusunda da genetik ve davranışsal olarak becerikli birey anlamına gelmektedir. Üstelik araştırmacılar, gergedan böceği erkeklerinin bu boynuzları beslenmeden büyütemediğini keşfetmişlerdir: yani genetik bir temel olmasına rağmen, çevresel bir katkı olması gerekmektedir. Bu da dişilerin en verimli ve en becerikli erkekleri seçebilmesi için bir avantajdır.

Böylesi bir boynuzun avantajları oldukça açıktır; ancak evrimsel biyolojinin en önemli analizlerinden bir diğeri, masraf analizidir. Yapılan incelemeler, vücutlarının 3'te 2'si kadar uzunlukta olan bu boynuzların uçma konusunda çok ciddi sorunlar yarattığını göstermiştir. Yani cinsel açıdan başarılı olmak için evrimleşen bir özellik, hayatta kalma konusunda sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Ki bu, türlerin özelliklerinin evrimsel değişimini tetikleyen ana unsurlardan biridir.

Bunu çözmek için gergedan böcekleri farklı bir evrimsel sürece girmişlerdir: boynuzları hafifletmek... Birçok gergedan böceğinin boynuzu oldukça hafiftir (bu da bir dağılım ve çeşitlilik göstermektedir) ve uçma sırasında çok fazla yük olmaz. Yapılan analizlerde, bazı devasa boynuzların canlıya sadece %3'lük bir ekstra kuvvet ihtiyacı doğurduğu keşfedilmiştir. Bu devasa yapıların bu şekilde gelişebilmesi, doğal seçilimin baskısını kırarak cinselliğin önemini arttırmakta ve bu sebeple her nesilde daha büyük boynuzlu gergedan böcekleri başarılı olabilmektedir.

Sıla 1 Ayda Tam 12 Kilo Verdi?

Türkiye'nin başarılı ismi Sıla 1 ay içinde 12 kilo verdi. Sıla'nın sır gibi diyeti kilo problemi olanları oldukça meraklandırdı. Güzel şarkıcı Aşk acısını bu şekilde atlattı. 

Sıla aşk acısını unutmak için kendini diyete verdi. Ramazandan önce güzel sanatçı tam 12 kilo verdi.

SILA 1 AYDA 12 KİLO VERDİ!

Özgür Mumcu ile aşk yaşayan Sıla, sevgilisinden ayrıldıktan sonra yeni kararlar almaya başladı.

Müziği kadar özel hayatıyla da gündeme gelen Sıla, aşk acısını forma girerek unutmaya çalıştı. Sıla Ramazan ayından önce 1 ayda 12 kilo verdi. Sıla'nın bu kadar kısa sürede bu kadar çok kiloyu vermesi herkesi şaşırttı.

Başarılı popçu Sıla, diyetisyene gitti ve bir beslenme çizelgesi hazırlattı. Sıla çok iştahlı olmamasına rağmen doğru şekilde beslenmediğinden kilo almıştı.

Tavuk yemeyen Sıla'ya özel bir diyet uygulandı. Sıla, protein ve meyve ağırlıklı beslenmeye başladı. Kiraz ve badem de yiyerek kilo veren Sıla, kısa sürede fazla kilolarından kurtuldu.

Bana 'Geber' diyor, 'sağol' diyorum

'Geber' diyor, 'sağol' diyorum

MS teşhisi konan Serdar Ortaç tedavi sürecinde sosyal medyadan yaptığı duygusal paylaşımlara açıklık getirdi.

Ortaç, ''Zaten hasta yatağımda 25 gün hiç çıkmadım. Hergün kortizon, elimde Twitter yapıcak bir şey yok. Adam "Geber" diyor. Bende “Sağ ol abi" yazıyorum. Öyle vakit geçiyor'' dedi. Hastalığına rağmen konserlere çıkmaya devam etmesi hakkında ise şarkıcı, "Anlaşmalar önceden yapıldı. Çıkmazsam tazminat öderim" diyerek tepki gösterdi.

Müezzin bağış paralarını cebe indirdi.

Müezzin bağışı ‘cebe indirdi’

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Bayülgen Camii’nde müezzin 47 yaşındaki M.B.’nin cemaatten cuma namazı sonrası ihtiyaçlar için toplanan yardım paralarını cebine koyması, bir vatandaş tarafından kamerayla görüntülendi.

Görüntüde M.B.’nin elindeki karton kutuda biriken paraları sayar gibi yaptığı, ardından etrafa bakınıp kimsenin kendisini izlemediğinden emin olduktan sonra paraları ceketinin iç cebine attığı görüldü.

 Aynı işlemi dört kez tekrarlayan ve her defasında paraları farklı bir cebine koyan müezzinin, yardım kutusuna atılan bozuk paraların bir bölümünü de aynı şekilde alması dikkati çekti.

Görevden alınmadı!
Olay sonrası vatandaşlar, kaydettikleri görüntüleri İlçe Müftülüğü’ne iletti. Bunun üzerine M.B., ilk olarak İlçe Müftülüğü’nün emrine alındı. M.B.’nin görevden alınmamasına vatandaşlar tepki gösterdi. İlçe Müftüsü İbrahim Türedioğlu müezzin hakkında soruşturma başlatıldığınısöyledi.

76 yıllık tatlıcıyı Lübnanlılar aldı

76 yıllık tatlıcıyı Lübnanlılar aldı
Türkiye çapında günlük pasta dağıtımı yapan tek firma olan Özsüt, Lübnan asıllı işadamı Mustafa Aşur’a satılıyor.

Türkiye çapında günlük pasta dağıtımı yapan tek firma olan Özsüt, Lübnan asıllı işadamı Mustafa Aşur’a satılıyor. Aşur’un sahibi oldu Infinity Invest Holding Anonim Şirketi, Özsüt’ün sahibi STG Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni satın almak için Rekabet Kurulu’na başvurdu. Rekabet Kurulu’nun onay vermesi halinde İzmir’in 76 yılık markası el değiştirecek.

İzmirliler, 1938 yılında Kemeraltı’ndaki dükkanda Sefer Usta’nın yoğurt ve kaymağıyla ile tanıştı. 1980 yılına gelindiğinde Sefer Usta’nın oğlu İbrahim Urlulu liderliğinde Özsüt muhallebisi olarak büyüdü. İlk şubesi, kuruluşundan 53 yıl sonra İzmir Alsancak’ta açılan Özsüt, 1996 yılında altı farklı şubede müşterilerini ağırlamaya devam etti. 2002 yılında şube sayısını 50’ye çıkarmayı başaran marka, 2014 yılının Mayıs ayında Azerbeycan’ın Bakü şehrindeki şubesini açtı. Azerbeycan ve Türkiye’deki 44 şehirde bulunan 185 bayisi ile müşterilerine hizmet vermeye devam eden Özsüt, bugün 10 bin metrekarelik fabrika alanı ve bin 500 metrekarelik soğuk hava deposu ile 3 bin kişiye istihdam sağlıyor.

Türkiye çapında günlük pasta dağıtımı yapan tek firma olan Özsüt’ün ortakları, satış için Rekabet Kurulu’na başvurdu. Özsüt ortaklarının şirkete talip olan Infinity Invest Holding Anonim Şirketi’nin Sahibi Mustafa Aşur’la görüşmeye başladığı öğrenildi. Lübnan asıllı bir işadamı olan Aşur, Türkiye, Ortadoğu ve Karadeniz’in en büyük petrol depolama ve lojistik firmalarından biri olan Delta Petrol’ün de ortağı. Aşur’un eşi Işık Keçeci Aşur’un ise Amerikan kahve zinciri Starbucks’ı Türkiye’ye getiren Ortadoğulu Alshaya’nın Türkiye Genel Müdürü ve Caffe Nero Türkiye’nin ortağı olduğu öğrenildi.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Ethem Sarısülük'ü öldüren polis tutuklandı.

Ankara'da Gezi Parkı protestolarına destek eylemlerinde Kızılay'da polisin silahından çıkan kurşunla vurularak hayatını kaybeden Ethem Sarısülük davasında mahkeme, sanık polis A.Ş.'nin tutuklanmasına karar verdi. Karar sonrası duruşma salonunda avukatlarla jandarma arasında arbede çıktı.

Kızılay'da polis memuru A.Ş.'nin silahından silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Ethem Sarısülük davasının 6. duruşması yoğun güvenlik önlemleri altında Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Dava nedeniyle adliye çevresinde ve duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Saat 10.30'da başlayan duruşmaya sanık polis A.Ş., sanık ve mağdur avukatlarının yanı sıra Sarısülük'ün yakınları ve bazı CHP'li vekiller de katıldı.



''JANDARMALARI ÇIKARIN TALEBİNE'' RET
Duruşmada avukatların 'jandarmaları dışarı çıkarın' talebine mahkeme başkanı "Geçen celse olan olaylar ortada. Jandarmayı dışarı çıkarmıyoruz"  yanıtını verdi.

Sanık vekilleri duruşmanın kapalı yapılması talebinde bulundu. Mahkeme duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin sanık vekillerinin talebini reddetti.

SAVCI, SANIK POLİSİN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin davada Cumhuriyet Savcısı, sanık A.Ş.'nin eyleminin meşru müdafaa olmadığını belirterek, olası kasıtla adam öldürmekten cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.    

SANIK POLİSE TUTUKLAMA KARARI
Mahkeme, sanık polis A.Ş.'nin tutuklanmasına karar verdi. Duruşma 3 Eylül çarşamba gününe ertelendi.

ALİ İSMAİL'İN ANNESİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Sanık polise tutuklama kararı çıkınca Ali İsmail Kormaz'ın annesi Emel Korkmaz gözyaşlarını tutamadı.

DURUŞMA SALONUNDA OLAY
Karar sonrası duruşma salonunda avukatlarla jandarma arasında arbede çıktı. Jandarmma, avukatları salon dışına çıkarmaya çalıştı.

Duruşma salonunda bulunan polis memuru A.Ş. de güvenlik kuvvetlerinin arasında adliye binasında güvenli bir odaya alındı.

ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDILAR
Dava öncesi bazı sivil toplum kuruluşları adliye bahçesinde toplandı. 



Dava nedeniyle adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Adliye girişleri, demir bariyerlerle kapatıldı.

Çocuk gelinle evlenen damada 15 yıl hapis.

ADANA'da, birbirlerinin ağabeyleriyle 'berdel' yöntemiyle yöresel geleneklere göre düğün yapılarak nikah kıyılmadan evlendirilen çocuk gelinlerden S.K.'nın olay tarihinde 15 yaşını doldurmadığı belirlenince Cumhuriyet Savcısı 25 yaşındaki Fikret D. hakkında 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 15 yıl hapis cezası istedi.

Olay, 17 yaşındaki M.K. ile evlendirilen 15 yaşındaki Y.D. ve Fikret D. ile evlendirilen 15 yaşındaki S.K.'nın, geçen 15 Şubat'ta polise başvurmalarıyla ortaya çıktı. Merkez Yüreğir İlçesi'ne bağlı Dedekorkut Mahallesi'nde oturan ve eşinden ayrı yaşayan 48 yaşındaki T.K., kızı S.K.'yı akrabalarının oğlu Fikret D. ile yöresel törenle evlendirdi. Ardından damat Fikret D.'nin kız kardeşi Y.D., küçük gelin S.K.'nın ağabeyi M.K. ile aynı şekilde evlendirildi. Kayınvalideler arasında anlaşmazlık çıkınca, yaşı küçük gelinler birlikte polise giderek, "Bizi birbirimizin ağabeyleriyle zorla evlendirdiler" diyerek aileleri hakkında şikayette bulundu. Küçük gelinler devlet korumasına alındı.

'RIZASI İLE' SAVUNMASI

S.K.'nın evlendirilmesi ilgili Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada sanıklar haklarındaki suçlamayı kabul etmedi. Damadın babası Ş.D., "S.K. benim yeğenimdir. Babası evi terk ettiği için bu yaşa kadar kendisine ben baktım. Oğlumla yeğenim aynı evde büyüdüler. Birbirlerini sevdiklerini ve evlenmek istediklerini söylediler. Aksi halde kaçacaklarını da söylediler. Biz de evlenmelerine rıza gösterdik" diye savunma yaptı.
Damat Fikret D. de, S.K. ile uzun süre arkadaşlık yaptıklarını, birbirlerini severek evlenmeye karar verip durumu ailelerine bildirdiklerini, S.K.'nın rızasıyla birlikte olduklarını ve bu sürede kendisine kötü bir muamelesinin olmadığını savundu. Küçük gelin S.K. da ifadesinde, "Ben önce istemedim. Israr edilince kafam karıştı ve kabul ettim. Benden uzak dursunlar. Artık evlilik istemiyorum" diyerek şikayetçi olmadığını söyledi.

15 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇIKTI

Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda çocuk gelin S.K.'nın olay tarihinde 15 yaşını doldurmadığı belirlendi. Bu gelişme üzerine Cumhuriyet Savcısı, sanıklar hakkında esasa ilişkin mütalaasını verdi. S.K.'nın annesi Türkan K.'nın vefat etmesi nedeniyle hakkındaki suçlamalar düşerken, sanık Fikret D. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 15 yıla kadar, Fikret D.'nin annesi S.D. ve babası Ş.D. hakkında ise yardım suçundan 8 yıla kadar ceza istendi. Sanık ve avukatı esasa ilişkin ve Adli Tıp Kurumu raporuna savunma yapmak üzere süre talep edince mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
Diğer küçük gelin Y.D.'nin evlendirilmesiyle ilgili de 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava devam ediyor.

Tansu Çiller hastaneye kaldırıldı.

Alınan bilgilere göre; Eski Başbakanlardan Tansu Çiller'in bir kaza sonucu ayak bileği kırılınca İzmir'den uçakla İstanbul'a getirildi ve ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tansu Çiller sağlık durumu? Tansu Çiller hastalığı hakkında yapılan son açıklama ve dahası haberde.

Edinilen bilgiye göre, Tansu Çiller bir kaza sonucu ayak bileğinde parçalı kırık olduğu için yanında oğluyla birlikte Adnan Menderes Havalimanı'ndan kalkan tarifeli uçakla İstanbul'a getirildi. Atatürk Havalimanı'nda Sabah saatlerinde aprondan alınan Tansu Çiller, bir ambulansla Acıbadem Maslak Hastanesi'ne götürüldü.

Tansu Çiller’in bir kaza sonucu ayak bileği kırılınca İzmir’den uçakla İstanbul’a getirildi ve ambulansla hastaneye kaldırıldı.Edinilen bilgiye göre, Tansu Çiller bir kaza sonucu ayak bileğinde parçalı kırık olduğu için yanında oğluyla birlikte Adnan Menderes Havalimanı'ndan kalkan tarifeli uçakla İstanbul’a getirildi. Atatürk Havalimanı'nda sabah saatlerinde aprondan alınan Tansu Çiller, bir ambulansla Acıbadem Maslak Hastanesi'ne götürüldü.

Tansu Çiller, 13 Haziran 1993 tarihli DYP olağanüstü genel kurulunda en yüksek oyu alarak genel başkan seçilmiş ve Türkiye'nin ilk bayan başbakanı olmuştur.

Tansu Çiller Kimdir?

1946 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Kolej mezunu olan Tansu Çiller, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü bitirdi. Doktorasını Connecticut Üniversitesi'nde verdi. 1978 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu.

Çiller, 1990 yılı kasım ayında Doğru Yol Partisi'nden politikaya atıldı. 1991 yılı seçimlerinde İstanbul'dan milletvekili seçildi. Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile kurulan ve Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak görev aldı.

Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilerek Başbakanlık görevini bırakmasından sonra DYP genel başkanlığına aday oldu. 13 Haziran 1993 tarihli DYP olağanüstü genel kurulunda İsmet Sezgin ile Köksal Toptan'ı geride bırakarak Genel Başkan seçildi ve Türkiye'nin ilk bayan Başbakanı oldu. 5 Nisan kararlarıyla Türk ekonomisinde bir döneme imza attı.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More